Zeigarnik etkisi, yarım kalan şeylerin bizi rahatsız etmesine neden olabilir; ancak bu etkiyi olumlu yönde kullanmak da mümkündür. Önemli olan, bu etkiyi kontrol altında tutmak ve yeri gelince yarım kalan şeyleri bitirmek için çaba göstermeyi, yeri gelince de kabullenmeyi bilmektir.
Sevgi, zamanın ve emeğin suladığı bir gül müdür? Yoksa lezzetli bir balık gibi mi tüketilir? Psikiyatr Twerski’nin ‘balık sevgisi’ kavramı ve Küçük Prens’in gülü üzerinden günümüz sevgisine bir bakış.
Yazı: Kerem AteşKısaca"Se7en", David Fincher tarafından yönetilen, insanın karanlığının derinliklerine inen ve kontrol edilemeyen kötülüğün sonuçlarını irdeleyen etkileyici bir psikolojik gerilim filmidir. 1995 yılında yayınlanan film, ürkütücü atmosferi, düşündürücü temaları ve ustaca anlatımıyla izleyicileri büyülemeye devam etmektedir. Akıllıca kullanılan simgeleri, etkileyici karakterleri ve sürükleyici hikayesiyle "Se7en", ahlak, adalet ve insan doğasındaki içsel karanlık konularında derin …
Kendimizi daha iyi anlatmak ve birbirimizi daha iyi anlamak için kullandığımız sözcükler, paradoksal bir şekilde tam tersine yol açıyor olabilir mi?
Hayal kurmak güzel bir şeydir, ancak kontrolü ele geçirmesine izin verip, gerçek hayatımızın yerini almamasına dikkat etmeliyiz.
Yazı: Kerem AteşKısacaMary Harron tarafından yönetilmiş American Psycho", çalışma bağımlılığı ‘workaholic” kültürünün karanlık taraflarını ve bu kültürün insanları nasıl hissizleştirdiğini ele alır. 2000 yılında yayınlanan film, maddi başarıyı, kariyeri ve yok edici hırsı her şeyin üstünde tutan bir toplumun eleştirisini dehşet verici bir şekilde sunar. Film, kurumsal dünyanın nasıl da çarpık olduğunun bir yansımasını sunarak, …
Sürekli bir şeyler için erken. Sürekli bir şeyler için geç. Sürekli bir şeyler için yanlış zaman. Her şeyin kendine ait bir doğru zamanı mı var? Peki ne zaman, bu asla tutturamadığımız doğru zaman?
“Sorumuz şuydu: Kimse bizim aklımızın yerinde olduğunu fark edecek miydi?”
Yazı: Nisan KapucuHer insanın hayatının en azından bir döneminde ‘’barışma’’ kavramı üzerine biraz kafa yorduğuna inanmak istiyorum. Her ne kadar sağlıklı olduğu konuşulsa da sürecinin zor, yıpratıcı ve sorgulatıcı olduğundan pek bahsedilmiyor. Hatta bunun için atılan adımlar her zaman beklenilen sonucu vermeyebiliyor, hayal kırıklığı yaşatıyor. İşte o zaman da tüm bu sorgulanan ilişki ve sürecin …
Şu anda bulunduğumuz çağda mutluluk kavramı “haz” ile bağdaştırılarak kullanılıyor. Peki hazlarımızı tatmin etmeye en müsait olan bu çağda, neden mutsuzluk kanser gibi yayılıyor?
