Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Tarihe Tanıklık Eden Yapılar

Yazı: Beyza AbikeKız KulesiHakkında onlarca efsane olan, Marmara Denizi’nin Üsküdar açıklarında yer alan ve İstanbul’un en gözde sembollerinden olan Kız Kulesi’nin tarihine hep birlikte göz atalım.Geçmişten Bugüne Kız KulesiGeçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Eski adıyla Leander Kulesi, Yunan döneminde …

Yazı: Beyza Abike

Kız Kulesi

Hakkında onlarca efsane olan, Marmara Denizi’nin Üsküdar açıklarında yer alan ve İstanbul’un en gözde sembollerinden olan Kız Kulesi’nin tarihine hep birlikte göz atalım.

Geçmişten Bugüne Kız Kulesi

Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Eski adıyla Leander Kulesi, Yunan döneminde Komutan Chares’ın eşi için mezar, Bizans’ta gümrük istasyonu ve Osmanlı’da da savunma kalesi, sürgün istasyonu, karantina odası gibi birçok işlevde kullanılmıştır. 2000 yılında tamamlanan restorasyonuyla da turistik mekan olarak ziyarete açılmıştır.

Kız Kulesi tarih boyunca çok kez restore edilmiştir. Bugün gördüğümüz kulenin temelleri II. Mehmed Dönemi yapısıdır, yapının silüeti de büyük oranda Sultan II. Mahmud’un eseridir. Kulenin üstündeki madalyon şeklindeki büyük mermerin üstünde de Sultan II. Mahmud’un 1832 tarihli tuğrası bulunmaktadır. Evliya Çelebi kulenin görüntüsünü şu şekilde tarif eder:

‘’Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 (seksen) arşındır. Sathı mesehası iki yüz adımdır. İki taraftan kapısı vardır.’’

Kuleye Adını Veren Gizli Aşıklar Leandros ile Hero

Hero, Üsküdar’da Afrodit için yapılmış tapınaklardan birinde rahibedir. Tapınakta kumrulardan sorumludur ve aşka yasaklıdır. Bu yasak nedeniyle denizin ortasında küçük bir kulede yaşar. İnsanlar Tanrıça Afrodit’in tapınağına baharın gelişini kutlama törenleri ve aşkı bulmayı dilemek için gelmektedir. Bir gün Hero bu törene katılmak için kulesinden ayrılır. Karşı kıyıda Leandros’u görür ve ilk bakışta birbirlerine aşık olurlar fakat Hero’nun yasağı yüzünden gizlice görüşmek zorunda kalırlar. Hero her gece kulenin içinde ateş yakar ve Leandros ışığı takip ederek yüzer kuleye ulaşır. Gizli aşıklar görüşmeye bu şekilde devam eder. Aşklarını kıskanç bir rahip fark eder. Leandros’un yüzerek kuleye gelmeye çalıştığı fırtınalı bir gecede rahip gizlice geldiği kulede Hero’nun yaktığı sevda ateşini söndürür. Leandros ışığı göremeyince yolunu kaybeder ve dalgalara kapılıp boğulur. Hero tüm gece Leandros’u bekler fakat gelen giden olmaz.

Sabahın ilk ışıklarıyla pencereden bakan Hero, Leandros’un kulenin kıyılarına vurmuş cansız bedenini görür. Yaşadığı acıya dayanamaz ve kendini boğazın derin sularına atarak can verir. Bu hüzünlü ve aşk dolu hikayeyi bilen aşıklar için, Kızkulesi’nin önemi bir başkadır, belki de bu yüzden pek çok aşık Hero ve Leandros’un anısına burada aşklarını ölümsüzleştirir.

“Atı Alan Üsküdarı Geçti”

Askerleriyle birlikte Üsküdar’ı kuşatmaya gelen Battal Gazi yedi sene süren kuşatmada başarılı olamaz ve oradan ayrılır. Hikayeye göre Battal Gazi’nin yedi yıl Üsküdar kıyılarında kalmasının asıl nedeni, Üsküdar Tekfuru’nun kızına aşık olmasıdır. Tekfur korkudan kızını ve hazinesini kuleye götürür ve saklar. Battal Gazi bu sırada Şam Seferindedir. Sefer dönüşünde Battal Gazi kayıkla kuleye gider ve tekfurun kızıyla birlikte tüm hazinesini alıp Üsküdar’a geçer. Oradan atını alıp hızla uzaklaşır. “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözü bu hikayeden gelir. Hikayenin bize kattıklarından bir diğeri de kulenin şuan kullanılan Kız Kulesi adını almasıdır.

Osmanlı’da İlk ve Tek : Kız Kulesi Hapishanesi

Kızgın mizacıyla nam salmış olan padişah III. Osman’ın en güvendiği adamlarından biri Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa’dır. Sultan III. Osman, İran Seferine çıkar. Sefer sırasında Hekimoğlu Ali Paşa’nın gerekli hazırlıkları yapmamasına çok sinirlenir ve Ali Paşa’yı yanına çağırır. Ona “Şimdi seni sadrazamlıktan alır, yerine de hamallar kahyası Ali Usta’yı vezir yaparım!” der. Bunun üzerine Ali Paşa, “Yaparsınız padişahım! Ama bana Hekimoğlu Ali Paşa derler, ona da Hamal Ali Paşa!” cevabını verir. Padişah III. Osman bu cevap üzerine sadrazamı görevden alır. Şehsuvar Sultan’ın isteği üzerine sadrazam ölümden döner ve padişah askerlerine Ali Paşa’nın Kız Kulesi’ne kapatılmasını emreder, yani sürgüne gönderilir. Ölümün ucundan dönen Hekimoğlu Ali Paşa, bu olayla birlikte tarih boyunca Kız Kulesi’ne kapatılan 2. kişi olmuştur. Osmanlı tarihinde de bu sürgün ilk ve tektir, kule bir daha hapishane amacıyla kullanılmamıştır.

Kaynakça:

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Sanat Duvarı

Sanat Duvarı

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir