Yazı: Esra Nur ÖztürkPsikolog Mihaly Csikszentmihalyi tarafından geliştirilen akış teorisine göre insanlar, mutluluğu arayarak değil, anın içinde dengede kalarak bulabilirler buna; ‘akışta olmak’ denir, fakat akışta nasıl olabiliriz? Bu teoriye göre insanlar, bir işi büyük bir tutkuyla yaparken sadece o işe odaklanırlar ve kontrolün kendisinde olduğunu hissederler. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında olmazlar, anında geri bildirim alarak …
Yazı: Esra Nur Öztürk
Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi tarafından geliştirilen akış teorisine göre insanlar, mutluluğu arayarak değil, anın içinde dengede kalarak bulabilirler buna; ‘akışta olmak’ denir, fakat akışta nasıl olabiliriz?

Bu teoriye göre insanlar, bir işi büyük bir tutkuyla yaparken sadece o işe odaklanırlar ve kontrolün kendisinde olduğunu hissederler. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında olmazlar, anında geri bildirim alarak daha fazla motive olurlar, o işi bitirmeyi hedef alırlar ve uyaran olmadığı taktirde işi yapmaya devam ederler, yani akışta olurlar.

Akışta olabilmek için karşılaştığımız zorluklarla becerilerimiz belli bir oranda artmalı ve dengede olmalı. Eğer karşılaştığımız zorluk, becerilerimizi aşarsa sonuç hayal kırıklığı olabilir; eğer becerilerimiz zorlukları aşarsa, sonucunda yaptığımız işten sıkılabiliriz.

Bizi zorlayan durumla keyif aldığımız durumu dengelememiz gerekir. Csikszentmihalyi, bu konuyu “Akış: Mutluluk Bilimi” adlı kitabında derinlemesine ele almıştır.