Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Kromoterapi Nedir?

Haber: Meltem Uygun Bazen renk terapisi veya renkoloji olarak da adlandırılan kromoterapi, sahte bilim veya sağlık sahtekarlığı olarak kabul edilen alternatif bir tıptır. Kromoterapistler fiziksel, duygusal, ruhsal veya zihinsel düzeyde kişinin vücudunda eksik olan "enerjiyi" dengelemek için ışığı renk biçiminde kullanabileceklerini iddia ederler. Fakat renk terapisinin, bir dizi durum için bilimsel olarak kabul edilen tıbbi tedaviler olan fototerapi, kan ışınlanma terapisi gibi tedaviler ile ilgisi yoktur.Renk terapisi …

Haber: Meltem Uygun

Bazen renk terapisi veya renkoloji olarak da adlandırılan kromoterapi, sahte bilim veya sağlık sahtekarlığı olarak kabul edilen alternatif bir tıptır. Kromoterapistler fiziksel, duygusal, ruhsal veya zihinsel düzeyde kişinin vücudunda eksik olan “enerjiyi” dengelemek için ışığı renk biçiminde kullanabileceklerini iddia ederler. Fakat renk terapisinin, bir dizi durum için bilimsel olarak kabul edilen tıbbi tedaviler olan fototerapi, kan ışınlanma terapisi gibi tedaviler ile ilgisi yoktur.

Augustus Pleasonton

Renk terapisi olarak adlandırılan Kromoterapi’nin geçmişine göz attığımızda rengin, hem teşhis hem de tedavide hayati önem taşıdığını gören İbn Sina, The Canon of Medicine’de renk terapisini tartıştı. Ona göre renklerin gözlemlenebilir bir hastalık belirtisi vardı. Rengin vücudun sıcaklığı ve fiziksel durumuyla ilişkilendirilen bir tablo geliştirdi. Kırmızının kanı hareket ettirdiği; mavi veya beyazın kanı soğuttuğu ve sarının kas ağrısı ile iltihabı azalttığını savunmaktaydı.

19.yüzyıla gelindiğinde asker ve avukat olan Augustus Pleasonton, ünlü fotoğrafçı Robert Hunt’un Işık Araştırmaları kitabından etkilenerek “The Influence of the Blue Ray of the Sunlight and of the Blue Color of the Sky” kitabını yayınladı. Kitabında mavi rengin nasıl oluştuğunu, mahsullerin ve hayvanların büyümesini, insanlardaki hastalıkların iyileşmesi hakkındaki sorulara cevaplarında yer verdi. Böylece modern renk terapisi olan Kromoterapi’nin doğuşuna yol açmış oldu.

1933’e gelindiğinde ise Hintli bilim adamı Dinshah P. Ghadiali, renk terapisi üzerine bir çalışma olan The Spectro Chromemetry Encyclopaedia’yı yayınladı. Ghadiali, farklı renkli ışınların organizmalar üzerinde neden ve nasıl çeşitli tedavi edici etkileri olduğunu keşfettiğini iddia etti. Renklerin, titreşimin daha yüksek oktavlarındaki kimyasal güçleri temsil ettiğine ve her organizma ile vücut sistemi için, o organ veya sistemin çalışmasını uyaran ya da engelleyen belirli bir renk olduğuna inanıyordu.

Hint Yarımadası’nda alternatif tıp olarak kabul edilen Ayurveda tıbbı uygulayıcıları, vücutta yedi “çakranın” bulunduğunu öne sürmüştür. Çakralar dengesizleştiğinde fiziksel ve zihinsel hastalıklara neden olabileceğini ve uygun rengin kullanılmasının bu dengesizlikleri düzeltebileceği iddia editmiştir. Bu durum Ghadiali’nin görüşünü desteklemektedirler.

Bilimsel olarak baktığımızda Kromoterapi sağlık uzmanları tarafından şarlatanlık olarak görülmektedir. Amerikan Kanser Derneği “Mevcut bilimsel kanıtlar, ışık veya renk terapisinin alternatif kullanımlarının kanser veya diğer hastalıkların tedavisinde etkili olduğu yönündeki iddiaları desteklemiyor” ifadelerini kullandı. Kromoterapiye ilişkin mevcut araştırmaların gözden geçirildiğinde belirli renklerle, sağlık sonuçları arasında nedensel bir bağlantı olmadığını öne sürdü. Hiçbir kanıt bulunmadığını, belirli renkler ile duygusal veya zihinsel durumlar arasında nedensel bir bağlantıyı destekleyecek bir bulgu olmadığını savundular.

Kromoterapi, renklere verilen psikolojik tepkileri aşırı basitleştirmekle, ampirik desteği olmayan mitlere veya inançlara dayalıdır. Kromoterapi kılavuzları tutarlılıktan yoksundur. Sağlık sistemlerinde kesin ve spesifik olmayan uygulanabilirliği ile öznel yargılar içerdiğinden, bir tedavi yöntemi olarak görmek yanlış karşılanmaktadır.

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir