Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Simüle Edilmiş Gerçeklik

Haber: Meltem Uygun Fransız düşünür Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı şüphesiz yirminci yüzyılda ortaya atılan en önemli kuramlardan biridir. Postmodern Batı Dünyası'na dair eleştirel bir analiz ortaya koyan Baudrillard, yaşamımızın teknolojinin gelişmesiyle değişime uğradığını, gerçekliğin yitirildiğini, medya ve iletişim araçlarıyla simüle edilmiş bir gerçeklik yaşadığımızı ifade etmiştir. “Gerçek, minyatür birimlerden, matrislerden, bellek bankalarından ve komut modellerinden üretilir …

Haber: Meltem Uygun

Fransız düşünür Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı şüphesiz yirminci yüzyılda ortaya atılan en önemli kuramlardan biridir. Postmodern Batı Dünyası’na dair eleştirel bir analiz ortaya koyan Baudrillard, yaşamımızın teknolojinin gelişmesiyle değişime uğradığını, gerçekliğin yitirildiğini, medya ve iletişim araçlarıyla simüle edilmiş bir gerçeklik yaşadığımızı ifade etmiştir.

“Gerçek, minyatür birimlerden, matrislerden, bellek bankalarından ve komut modellerinden üretilir ve sınırsız sayıda yeniden üretilir. Artık, bazı ideal veya olumsuz örneklere karşı ölçülmediğinden, akılcı olmak zorunda değildir. Aslında, artık hayal tarafından kuşatıldığından, artık gerçek değildir”

Jean Baudrillard
Simülasyon

Çağımızda yaşanan her türlü gerçek süreçler yerine göstergeleri tarafından kuşatılmış ve işlemsel ikizinin var olduğu bir gerçeklik ile yer değiştirmiştir. Dolayısıyla sentetik bir biçimde oluşturulan bu yeni gerçeklik, gerçekliğin aşamalarına hem kısa devre yaptırmakta hem de gerçekliğin hiçbir türüyle ilişki içerisinde olmayıp hipergerçek bir durum haline gelmiştir.

Gerçekliğin yapay bir şekilde üretilmesine önemli bir katkıda bulunan imgeler, Baudrillard’a göre her zaman ölümcül bir güce sahip olmuştur. Baudrillard’ın bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm şeklinde tanımladığı simülakr kavramı, gerçekliğin herhangi bir biçimiyle bağlantısı olmayan yani gerçekte hiç var olmamış nesneleri ifade eder.

Simülasyon

Simülasyon, dijital medya teknolojilerinin yaygınlaşması ile yeni medya ortamlarının içerisinde kendine ayrı bir yer bulmuştur. Gerçekliğin kendine özgü işleyiş biçimini yeniden üretirken asıl olanı yok eden olan simülasyon, gerçekliğin yerini alarak hipergerçek bir durumu ifade etmektedir.

Herkes, tek tip sanallık içerisinde sonsuz çeşitlilikle donanmış bir hipergerçeklikle ilişkili bir dünyaya dâhil olmaktadır. Bahsedilen bu dünyada teknoloji simülasyon ortamının kendisidir. İnsanlığı çepeçevre saran gerçekliği simüle eden durumu hipergerçek olarak tanımlayan Baudrillard, gerçeklik algısının çöktüğünü ve simülasyonun, gerçeğin yerini aldığını belirtmektedir.

Simülasyon

Yeni postmodern çağda birey, yoğun bir biçimde meta işaretleri, medya gösterileri, taklit ve temsil süreçlerinden oluşan bir dünyaya hapsedilmiştir. Bu durumda kendisinin gerçeğe ulaşması kesinlikle mümkün değildir.

Bireyin toplumsal düzen içerisinde hapsolduğu bu evrende neyin kurgu, neyin gerçek veya neyin taklit olduğunu ayırması mümkün değildir. Dijitalleşme ile gerçeklikten yoksun bir şekilde üretilen hipergerçeklik, bireyleri farkında olmadan bu yeni ortamın içerisine almakta ve toplumu pasif bir hale getirmektedir.

Gerçekliğin sanal teknolojiler aracılığıyla simüle edilmesi ve sayısal olarak dönüştürülmesi gerçekliğin yitirilmesine sebep olmaktadır. Bu evrende ortaya çıkan her türlü yaşantının bir ikizini oluşturmaktadır. Teknoloji sayesinde dünya ve gerçek arasında klonlanarak oluşturulan bu simüle dünyada gerçeklik olarak tanımlanan şey, bugün bizi derinden etkilemeye başlamıştır.

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir