Yazı: Melisa GüllerDaisy Buchanan’a olan aşkı uğruna yapmadığı şey, aşmadığı engel kalmayan Jay Gatsby’nin trajik hikayesi ustaca anlatılıyor Muhteşem Gatsby’nin hem romanında hem de 2013 yapımlı filminde. Amerikan rüyası, imkansız aşk, dünya savaşları derken ortaya harika bir iş çıkıyor the Great Gatsby adında. Öyle harika ki yayınlandığı ilk yıldan günümüze kadar okullarda ders olarak okutuluyor, …
Yazı: Melisa Güller
Daisy Buchanan’a olan aşkı uğruna yapmadığı şey, aşmadığı engel kalmayan Jay Gatsby’nin trajik hikayesi ustaca anlatılıyor Muhteşem Gatsby’nin hem romanında hem de 2013 yapımlı filminde. Amerikan rüyası, imkansız aşk, dünya savaşları derken ortaya harika bir iş çıkıyor the Great Gatsby adında. Öyle harika ki yayınlandığı ilk yıldan günümüze kadar okullarda ders olarak okutuluyor, inceletiliyor. Eserin kendisi oldukça iyi, peki ana karakter Gatsby gerçekten bahsedildiği gibi muhteşem mi?
The Great Gatsby, oldukça kompleks karakterlere sahip bir hikaye. Karakterlerden bazıları gerçek hayatta var olan insanlardan esinlenilerek yazıldığı için kompleks olması da beklenmedik bir durum değil. Kitabın yazarı Fitzgerald’ın, Jay Gatsby’nin uğruna deli divane olduğu Daisy karakterini, kendi gibi yazar olan eşi Zelda’dan ilham alarak yazdığı söyleniyor. Bunun yanında kitabın yazıldığı dönemin bazı hassas noktalarına parmak basması, “roaring 20’s” olarak bilinen, savaştan sonra hedonizme ilgi duymaya başlamış ve günün çoğunu hissizleşmeye çalışarak geçiren 1920’ler Amerika’sını eleştirmesi de eseri efsaneleştiren diğer etkenlerden. Bir de the Great Gatsby aynı zamanda bir aşk hikayesi; aşk hikayeleri de tarihin başlangıcından beri ilgi çeker. Bu hikayenin en önemli karakterleri Jay ve Daisy’e de değinmek gerekiyor öyle ki.
Daisy Buchanan-ki kendisi çoğunluk tarafından sevilmemesine rağmen benim favori karakterimdir- 20’li yaşlarında, zengin bir ailenin ayrıcalıklı, güzel bir kızı olarak karşımıza çıkıyor. Eserin en karmaşık karakteri diye de tanımlanabilir fikrimce. Bir yandan kendi duygu ve arzularının peşinden gitmek isterken diğer yandan ailesinin ve toplumun beklentilerini karşılama baskısı altında eziliyor Daisy.
Jay Gatsby ise fakir bir ailede doğmuş, çalışmış ve çabalamış; yalana, dolandırmaca ve kandırmacaya da başvurmuş ve sonunda o hep istediği zengin adam imajına kavuşmuş ana karakterimiz. Jay’i en iyi tanımlayacak özelliği Daisy’e duyduğu aşk ve takıntısı olabilir diye düşünüyorum. Jay Gatsby, bir yandan sevdiği insan için her şeyi yapabilecek kadar sadık, azimli ve hassasken bir yandan da başarı uğruna her yol mübahtır düşünce yapısına sahip kompleks bir karakter.
İki farklı geçmişe sahip karakterlerimizin yolları kesişip birbirlerine aşık olunca asıl hikaye başlıyor diyebiliriz. Aşkları Jay’in savaşa gitmesi ve uzun yıllar dönmemesi ile yarım kalmış gibi görünse de en başta, uzun aradan sonra yeni ve varlıklı bir Jay Gatsby’nin artık evli ve çocuklu Daisy Buchanan’ın evinin tam karşısına taşınıp, sırf bir gün Daisy çıkagelir diye her gün şatafatlı partiler vermesi ve “muhteşem Gatsby” olarak nam salması ile kaldığı yerden devam ediyor.
Jay Gatsby romantik bir adam. Sadık bir dost. İyi bir parti sahibi. Başarılı bir “iş adamı”. Ancak muhteşem olup olmadığı tartışmaya açık. Gatsby hakkında asıl muhteşem olan şey aşkı çünkü. Onu “muhteşem” yapan şey, Daisy’e duyduğu aşk. Eğer Daisy’e bu kadar aşık olmasaydı (ya da takıntılı), elde ettiği şeylerin yarısına bile sahip olamayacaktı belki de. Daisy’e olan aşkı, onun için bir motivasyon kaynağıydı. Ne yaparsa yapsın, sonunda Daisy’nin ona döneceği hayali ile yapıyordu. Daisy de gerçekten Jay’e aşıktı; mutsuz ve aldatıldığı bir evlilik içerisindeydi. İkisinin tekrar bir araya gelip, “sonsuza kadar mutlu” olmaları için ortam hazırdı. Ama bazen aşklar, gerçek hayatta da olduğu gibi, yeterli olmuyor.
Kitabı okurken Daisy’e kızan ve Gatsby’e üzülen çok insan olmuştur diye tahmin ediyorum ve hak veriyorum. Benim de şahsen aynı duygular içerisinde bulunduğum oldu. Ancak bazı şeyler üzerine düşündükten sonra, Daisy’e hak verip Gatsby’e kızmak da olağan diye düşünüyorum.
Gatsby, aşka aşık bir adamdı belki de. Belki de sadece şanssızdı aşk konusunda (“kumarda kazanan aşkta kaybeder”). Daisy Buchanan ise ne istediğinden emin olmayan, emin olmamasının da çok normal olduğunu fark edemeyen, kötü bir kocanın kurbanıydı.Neticede bu nadide aşk hikayesi, bir dönemin dünyasını anlama konusunda yol gösterici olmayı başardı ve adını edebiyat dünyasına altın harflerle yazdırdı.
