Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Zeki Demirkubuz’un “Kader” filmine Kısa Bir Bakış

Haber: Meltem Uygun“Kader işte...'' filmi anlatan en iyi söz diyebiliriz. Kader, filmde aşk uğruna sürünen bir genci ve bu uğurda harcadığı şeyleri anlatır. Bu incelemede aile yapısı ve mekân, karakter-isim uyuşması, müzikler ve sonuç bölümlerine odaklanacağız. Kader kelimesi sözlük anlamına baktığımızda ”alınyazısı, yazgıdır" ama filme baktığımızda kader kelimesinin karşılığı “kaçınılmaz olan kötü talih” diyebiliriz. Film …

Haber: Meltem Uygun

“Kader işte…” filmi anlatan en iyi söz diyebiliriz. Kader, filmde aşk uğruna sürünen bir genci ve bu uğurda harcadığı şeyleri anlatır. Bu incelemede aile yapısı ve mekân, karakter-isim uyuşması, müzikler ve sonuç bölümlerine odaklanacağız. Kader kelimesi sözlük anlamına baktığımızda ”alınyazısı, yazgıdır” ama filme baktığımızda kader kelimesinin karşılığı “kaçınılmaz olan kötü talih” diyebiliriz. Film de yer alan mekanlar, müzikler, karakterler göstergebilim açısından izleyiciye birçok ipucu verir.

Aile Yapısı ve Mekan

Aile yapısı; kişilerin yaşamlarındaki ilişkilerini ve yaşam biçimlerini şekillendirmede en önemli faktörlerden biridir. Filmdeki aile yapısına baktığımızda bir tarafta mahallenin iyi halli ailelerinden , orta gelirli, düzgün bir aile profili varken diğer tarafta fiziksel engeli bulunan bir eşe sahip ve dolayısıyla ekonomik sıkıntı çeken, geçimini kötü yollarla kazanan bir aile profili var. Bu da o dönemin sosyal yapısının farkını, aile yapısı ile gözler önüne seriyor. Mekanlar kişilerin yaşamları hakkında bilgi veren en önemli ögelerden biridir. Filmde geçen kahvehane, erkekliğin ve şiddetin öğretildiği aynı zamanda yeniden inşa edildiği başlıca mekanlardandır. Filmin ilerleyen sahnelerinde yer alan gazino ve pansiyon hayatın karanlık taraflarını, savrukluğunu simgeleyen mekanlardır.

Karakter-İsim Uyuşması

Film karakterlerini anlamak için isimlerin anlamlarından yola çıkılmalıdır. İsim, karakterin en büyük göstergesidir. Bekir isminin anlamı ‘’sabah erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse’’ dir. İsmin özelliklerine baktığımızda duygusal, bazen içine kapanık, şefkatli ve başkalarının mutluluğunu önemser. Bunların ”Bekir” karakterinin özellikleri ile uyuştuğunu görürüz. Başlarda içine kapanık olan Bekir, Uğur’la tanıştıktan sonra ona karşı şefkatli olur ve onu mutlu etmek için varını yoğunu ortaya koyar. Uğur’un sözlük anlamına baktığımızda ‘’iyiliğin kaynağı’’ diyebiliriz. İsmin özelliklerine göz attığımızda bu kişiler her alanda güçlü olur ve güce kavuşabilmek için durmadan çalışırlar. Bu özelliğin Uğur’un Zagor’u bırakmayışı, onu kendine güç edinmesi, nereye giderse onun da oraya gitmesine bağlayabiliriz. Filmde çok görmediğimiz ama varlığını her zaman hissettiğimiz karakterdir Zagor Orhan. Bu isimlerin sözlük anlamına baktığımızda Zagor ‘’dişisini arayan keklik’’ Orhan ise ‘’kontrol etmeyi başaran kişi’’ olarak karakteristik özelliğe sahiptir.

Şarkılarda Anlam

Filmde çalan müzikler gerçekleşen ya da gerçekleşecek olan olaylara karşı bir anlam ifade eder. Genellikle meditation (düşünceye dalma) müzikleri çalmaktadır. Bunlar dışında dikkat çeken ve büyük anlam içeren 2-3 şarkı vardır. Örneğin Uğur’un, Neşet Ertaş’ın Ah Yalan Dünya şarkısını söylemesi ve Bekir’in kıyafetlerinin, davranışlarının, yaşam tarzının değiştiğini görürüz. Yönetmen Bekir’in değişimini bu şarkı ile gözler önüne serer. Uğur ve Bekir’in odada otururken ‘’kimse seni sevmeyecek benim kadar, bu bir gerçek ister kul ol ister köle, bütün aşklar bir gün bitecek…’’ bu dizeler Bekir’in Uğur’a olan aşkını ifade eder. Bekir’in meyhanede alkol aldığı sırada Neşet Ertaş’ın Hata Benim şarkısının ‘’bilmedim kadir kıymetini , hata benim günah benim suç benim, elimle içtim derdin zehrini, hata benim günah benim suç benim…’’ dizeleri, Bekir’in Uğurla parkta olan kötü konuşmasını aklımıza getiriyor ve pişmanlığı, özlemi gözler önüne seriyor.

Sonuç

İstanbul’un kenar mahallesinde başlayan ve Türkiye’nin dört bir yanını dolaşmaya neden olan aşk hikayesi izleyiciye sunulmuş. Masum bir şekilde başlayan ilişki, zamanla ömür boyu süren tutulmaya dönüşür. Kendi hayatını hiçe sayma, karısının ve çocuklarının hayatlarını mahveden karşılıksız bir tutulmadır. Feda ettikleri o kadar önemli ki buna aşk yerine kader denmesi daha doğru olur. Zagor’a sevdalı olan Uğur, Uğur’a sevdalı olan Bekir’in kendileri ve çevrelerindeki hayatları nasıl mahvettiğini beyaz perdeye yansıtır. Filmin en sevilen kısmı ile sonlandıralım:

‘’Geçen gece çocuk hastaydı. İlacı bitmiş, almak için dışarıya çıktım. Sağa sola saldırıp nöbetçi eczane arıyoruz. Birden durup dururken içim cız etti. Bir baktım yine aynı karın ağrısı. Öyle özlemişim ki seni. Dönerken bir meyhane gördüm. Bir tek hatırlıyorum, bir de rakıya yumulduğumu. Arkasından en az dört sigaralık… Sonra gözümü bir açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor. Bir daha açtım başımda bir çocuk ‘’kalk abi ‘’ diyor, ‘’Kars’a geldik.’’ Otobüsten indim, yürümeye başladım. Dedim ”Allah’ım neredeyim ben? Burası neresi?” Güç bela burayı buldum kapının önünde durup düşündüm. Dedim Bekir, bu kapı ahiret kapısı. Burası sırat köprüsü. Bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin. İyi düşün dedim. Düşündüm, düşündüm… ama olmadı. Dönemedim. Sonra, bak oğlum dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi. ‘’ 

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir