Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Kız Kulesi Yeniden Açılıyor!

haber: Haktan Koray İspirliBir süredir gözlerden uzak olan Kız Kulesi'nin restorasyon çalışmaları tamamlandı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Boğaz'ın incisi tekrar gözlerini açıyor. Yapılan duyuruya göre 11 Mayıs saat 21.00'de yapılacak olan ışık ve lazer gösterisiyle birlikte sevenlerini bekliyor olacak.Restorasyon Çalışmaları TamamlandıÇalışmalara 2021 yılında başlanmış; geçmişte birçok kez yapılan onarım faaliyetlerinde yapıya …

haber: Haktan Koray İspirli

Bir süredir gözlerden uzak olan Kız Kulesi’nin restorasyon çalışmaları tamamlandı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Boğaz’ın incisi tekrar gözlerini açıyor. Yapılan duyuruya göre 11 Mayıs saat 21.00’de yapılacak olan ışık ve lazer gösterisiyle birlikte sevenlerini bekliyor olacak.

Restorasyon Çalışmaları Tamamlandı

Çalışmalara 2021 yılında başlanmış; geçmişte birçok kez yapılan onarım faaliyetlerinde yapıya sonradan eklenen ve yapının özgün karakterine uygun olmayan eklerinden arındırılarak özgün detaylarına yeniden kavuşturmak amaçlanmıştı.

Restorasyondan önceki hali.

Geçmişte Ayasofya Müzesi Koruma Çalışmaları ve Hasankeyf’te Kurtarma Çalışmalarından tanıdığımız Prof. Dr. Zeynep Ahunbay restorasyon çalışmalarına danışman olarak destek vermiş. Süreç emin ellerde işlemiş olduğundan yapının özgün karakteri tarihi belgeler, eski resim ve fotoğraflardan ilham alınarak korunmuş.

Yalnızlığın Somut Simgesi

Kız Kulesi varlığını asırlardır sürdürmektedir. Bulunduğu adacık üzerinde M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren bir takım yapılar olduğu biliniyor. 12. yüzyılda Roma Devleti tarafından ahşap bir savunma kalesi inşa edilmiş daha sonra Osmanlı ile birlikte gözetleme kulesine dönüştürülmüştür. Emektar yapı, 1830-1831 yılları arasında; kolera salgınının şehre yayılmasını önlemek için karantina merkezi olarak kullanılmış.

15. Yüzyıl’da Kız Kulesi

Birçok romantiğe ilham kaynağı, kartpostallara resim olan Kız Kulesi; uzun süredir turistik bir yapı olarak boğaza eşsiz bir manzara kazandırıyor. Restorasyon ile hasar görmüş ekleri temizlenmiş ve depreme dayanıklı hale getirilmiş. Yapılan açıklamaya göre aslına uygun şekilde güçlendirilen yapı, daha uzun yıllar boğazda yalnızlığıyla seyredenlere ilham olmaya devam edecek.

Osmanlı’da gözetleme kulesi olarak kullanıldı.

Efsanelere Konu Olmuş Bir Yapı

Kız Kulesi, hakkında birçok efsane bulunan kıymetli bir yapı. Bunlardan en bilinenleri Bizans Kralı ve kızının hikayesidir. ”Efsaneye göre kralın bir kızı olur. Kızının üzerine çok titreyen kral onun iyi devlet adamları tarafından yetiştirilmesini ve tahta hazırlanmasını ister. Ancak bir kahin İmparatora giderek kızının 18 yaşına gelmeden bir yılan tarafından sokularak öleceğini söyler. Kehanetten korkan kral kızı için denizin ortasında bulunan kuleyi düzenler ve korunaklı bir hale getirir. Kral inşa ettirdiği kuleye yılanların ulaşamayacağını ve kızını 18 yaşından sonra tekrar alacağını düşünmüştür. Kız, 18 yaşına yaklaşınca kuleye üzüm dolu bir sepet gönderilir. Üzüm sepetinin içinde saklanan yılan kızı zehirler ve prenses ölür.”

Bir diğer efsane ise mitolojik figürlerle bezenmiş bir öykü. Hero ile Leandros’un ölümsüz aşkı rivayete göre Kız Kulesinde geçmektedir.

Bir zamanlar Üsküdar dolaylarında Tanrıça Afrodit adında bir tapınak bulunmaktadır. Hikayemizin başkahramanı olan Hero, genç kızların görev yaptığı bu tapınağın rahibelerindendir. Hero’nun görevi, kuledeki kumrulara bakmaktır. Her yıl ilkbahar mevsiminde bu tapınağın çevresinde doğanın uyanışını kutlayan törenler, şenlikler düzenlenir. Bu törenlerde aşkı bulamayan gençler ve yetişkinler Afrodit’ten aşk dilenirler, hayallerindeki sevgiliye kavuşmak için yardım isterler.

Bir gün boğazın karşı kıyısında oturmakta olan Leandros da bu törene katılmak ister, tapınağa gelir ve Hero ile karşılaşır. İlk görüşte aşktır bu yaşadıkları ve artık tek arzuları kavuşmaktır. Fakat Hero, bir rahibedir ve evlenmesi yasaktır, mümkün olmayacaktır. Leandros, Hero’ya sonsuz bir aşkla bağlanmıştır, ona kavuşmak için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Leandros, her gece kıyıdan Kız Kulesi’ni izlemektedir, yine böyle bir gece Hero eline bir meşale alır ve Leandros’a yol göstermeye başlar. İşte bu işaret Leandros için bir kıvılcım olur, ayın ışığı ve Hero’nun meşalesi sayesinde aydınlanan denizde amansız bir yüzme serüveni başlar. Hero’ya kavuşmak isteyen Leandros’u hiç bir azgın dalga durduramaz ve sonunda genç adam sevdiğine yüzerek ulaşmayı başarır.

O gecenin ardından her gece Kız Kulesi, bu iki gencin gizli aşklarının tek tanığı olur. Çok fırtınalı bir gece yine Leandros, aşkı Hero’ya kavuşmak için Boğaz’ın azgın sularına atlar, Hero da her gece olduğu gibi meşalesiyle ona yol gösteriyordur. Fakat bu fırtına Hero’nun meşalesinin ışığını söndürür ve karanlıkta yolunu kaybeden Leandros kuleyi bulamayıp Boğaz’ın karanlık sularında kaybolur. Endişeli, üzgün ve mutsuz bir şekilde sabaha kadar sevgilisini bekleyen Hero, ertesi gün Leandros’un cansız bedeninin karşı kıyıya vurduğunu görür. İşte bu büyük acı onun da sonu olacaktır ve Hero, kendini Kız Kulesi’nden Boğaz’ın soğuk sularına bırakır. İki sevgili, iki genç aşık, artık sonsuza dek beraber olacaklardır.


Hero ve Leandros

Bu efsanelerin gerçekliği şüphesiz okuyucuya kalmıştır. Ancak yarattığı imge ve muhteşem görünüşüyle Kız Kulesi tam anlamıyla bir ilham kaynağı.

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir