Geçtiğimiz günlerde İstanbul / Kadıköy’de, sanatseverlerin müptelası olduğu “Müze Gazhane”de gerçekleşen “Büyük Ev Ablukada” konseri yoğun ilgiyle karşılandı. Ücretsiz olan bu konser, dinleyicilerine keyif dolu dakikalar yaşattı ve bir konseri daha akıllara kazınacak şekilde bitti.Neden Büyük Ev, Ablukada?Grup isminin esin kaynağı, İkinci Yenicilerin incisi Turgut Uyar’ın “Büyük Saat” adlı şiirinden ileri geliyor. Uyar, “Büyük Saat”de;“Şarkı …

Geçtiğimiz günlerde İstanbul / Kadıköy’de, sanatseverlerin müptelası olduğu “Müze Gazhane”de gerçekleşen “Büyük Ev Ablukada” konseri yoğun ilgiyle karşılandı. Ücretsiz olan bu konser, dinleyicilerine keyif dolu dakikalar yaşattı ve bir konseri daha akıllara kazınacak şekilde bitti.

Neden Büyük Ev, Ablukada?
Grup isminin esin kaynağı, İkinci Yenicilerin incisi Turgut Uyar’ın “Büyük Saat” adlı şiirinden ileri geliyor. Uyar, “Büyük Saat”de;
“Şarkı düzenleyenler, saat tamircileri!..
Şimdi tarihte saat kaç?” diye sorguluyor.
Gelelim Abluka’nın gizemine:
“bak ben seni nerenden kurtaracağım şaşacaksın
şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan
bu asfaltı biz döktük biz onardık değil mi
bu yapıları on iki kat yapmak bizim aklımızdı
biz kurduk istersek umursamayız ya
…… (abluka burada başlıyordu çünkü)
ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim
sen beraber yatacağımız yatakları hazırla
sen bir onu yap yeter bak göreceksin.”
İsimler Takma, Ya Kendileri?
Grup üyelerini gizemli kılan bir başka unsur, takma isim kullanmaları. İzleyicilerin gözleri önüne çıktıkları ilk zamanlar, isimlerini gizlemeleri, kendi tabirleriyle “kafalarına göre” müzik yapmaları, popülaritelerini bir üst basamağa atlamalarının adeta tek yolu haline gelmiş.
Bartu Küçükçağlayan: Canavar Banavar
Cem Yılmazer: Afordisman Salihins
Gülin Kılıçay: Galvaniz Gelbiraz
ve ardından diğer takma isimler, kime ait olduğu belirsiz bir şekilde şöyle sıralanıyor: Balon Suyla da Dolar, Bentek Sizhepiniz, Bass Bariton, Gelicem Nerdesin.

“Ay Şuram Hâlâ Ağrıyo” adını verdikleri akustik ilk konserlerini gerçekleştirdiler. Bununla birlikte herhangi bir mecraya röportaj vermekten oldukça kaçınan BEA, konserlerini de zaten birbirleriyle sohbet ederken ellerine gitar tutuşturulmuş gibi gerçekleştiriyor. Haliyle, hayran kitlesinin günbegün büyümesine olumlu bir sebep sunuyor.
İlk albümleri “Full Faça” ise aslında bütün bu hikayenin mutlak noktası. Bugün ismini sık sık duyduğumuz birçok sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan ‘Olmadı Kaçarız Plakçılık’, grupla birlikte doğumunu gerçekleştiriyor aslında.

Turgut Uyar’dan bahsettik ancak grubun edebi kişiliklerle işi burada bitmiyor. “Fırtınayt” adlı albümlerinde alternatif müziği dibine kadar içselleştirebildiğimiz şarkıların içinde, “Güneş Yerinde” diğerlerinden bir konuda sıyrılıyor: “Nazım’dan alıntıların yer alması.”
Şarkının nakaratına kıyasla daha az melodi içeren şiirsel bölümü, “Yaşamaya Dair” eserden kopup gelmiş:
“Bu dünya soğuyacak
Yıldızların arasında bir yıldız
Hem de en ufacıklarından
Mavi kadifede bir yaldız, heves yani
Yani bu koskocaman dünyamız
Bu dünya, soğuyacak günün birinde
Hatta bir buz yığını veyahut öyle bir bulut gibi de değil
Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız”

Fırtınayt, grubun diğer albümleriyle mukayese edildiği takdirde, tacı elektronik müzik bağlamında diğer albümlerden alıp kendine takıyor demiş olmak, çürük bir iddia sayılmaz. Partinin mutsuzu mu olur? demeyelim, olmuş. “Mutsuz Parti”, bestelerini rengarenk ışık sistemleri ve çeşitli iç açan kostümleriyle sadece dinleyenlerini mutlu etmekle kalmamış, izleyenlerine de görsel şölen yaşatarak çok üst noktalara tırmanmışlardır.
Kapanışı, nam-ı diğer Canavar Banavar’ın konser bitişleri sarf ettiği o meşhur sözüyle bitirelim: “Umutsuzluğa kapılmayın, yatağa küs girmeyin!”