Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Bir Rüyanın Peşinden: Ucunda Ölüm Var

yazı: Eylül Giriftinoğlu“Zaman unuttu seni. Geldiğin yol, gittiğin gece bile unuttu. Ben unutmadım.”Yazarla tanışmama vesile olan, Kemal Varol’un okuduğum ilk kitabı. Okurken sizi çok ayrı dünyalara uzun yolculuklara çıkaran bir kitap. Kitapta 50 yıllık bir aşkı yaşıyorsunuz Ağıtçı Kadınla birlikte. Okurken siz de Heves Ali’sini görmeyi umut ediyorsunuz. En çok da ayrılığı tadıyorsunuz okurken. Beklemenin …

yazı: Eylül Giriftinoğlu

“Zaman unuttu seni. Geldiğin yol, gittiğin gece bile unuttu. Ben unutmadım.”

Yazarla tanışmama vesile olan, Kemal Varol’un okuduğum ilk kitabı. Okurken sizi çok ayrı dünyalara uzun yolculuklara çıkaran bir kitap. Kitapta 50 yıllık bir aşkı yaşıyorsunuz Ağıtçı Kadınla birlikte. Okurken siz de Heves Ali’sini görmeyi umut ediyorsunuz. En çok da ayrılığı tadıyorsunuz okurken. Beklemenin ağırlığını hissediyorsunuz. Sadece Ağıtçı kadının hikayesini değil, birçok acının hikayesini de dinliyorsunuz.

“Gittin. ‘Geleceğim’ dedin. Gelmedin. Yalan her ağızda güzel dururdu elbet, bilemedim.”

Kitap boyunca 50 yıllık bir aşkı, bir sızıyı dindirmeye çalışıyor Ağıtçı kadın, sayılı günü kala bir rüyanın peşine atılıyor; Heves Ali’sine gidiyor. Şehir şehir, arıyor acısını dindirecek kelimeleri, o türküyü bir kere daha dinleyebilmek için adım adım dolaşıyor şehirleri. Bir mesaj, bir cevap arıyor Heves Ali’sinden. 50 yıl süren, ömrü olsa bir 50 yıl daha sürecek olan, beklemesini dindirmeye çalışıyor belki de.

“Buruş buruş oldum bu aşkın sonunda. Kimse yüzüm bakmaz oldu. Garip gidiyorum. Heveeeeeeeeeees! Heves Ali. Kursağımda kaldın.”

Kitap boyunca ağıtçı kadınla birlikte başka hikayeler de dinliyorsunuz. Her hikayede Heves Ali’den bir iz, bir ses arıyorsunuz. Her hikaye kendi başına kitap olabilecek kadar ağır ve güzel işlenmiş yine. Gerçekten çok beğendim. Varol’un oldukça akıcı dili, okuyucuyu hemen kitabın içine çekiyor. Elimden bırakamadım, hem sonunu merak ettim hem de hiç bitmesin istedim.

“Ben tamamlanmadım. Eksik kaldım. Bir parçasını bir yerlerde kaybetmiş herkes kadar üzgün baktım dünyaya. Her şeyde gözüm kaldı. Çok konuşanlardan olmadım. Çok gülenlerden olmadım. Ağzımı açtığım anda içime o eski yara gelip oturdu hep. Dudağımın kıyısında bir yarım gülüş, öylece kalakaldım.”

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Sanat Duvarı

Sanat Duvarı

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir