yazı: Alara ÖzdenTravmanın çocukluk döneminde başladığı düşüncesi yaygın olsa da, doğru değildir. Çocuğun anne karnında edindiği anılar, esasen güçlü ve önemli olanlarıdır ve çocuğa travma olarak dönüşsağlayabilir.Bilindiği üzere annenin duygularını ve hislerini çocuk anlayabiliyor ve annenin maruz kaldığı ortamlara bağlı olarak (hane içi anlaşmazlıklar/şiddet, hamilelikte yeterli bakımın sağlanamaması, annenin zararlı madde kullanımı vb.) çocuk o …
yazı: Alara Özden
Travmanın çocukluk döneminde başladığı düşüncesi yaygın olsa da, doğru değildir. Çocuğun anne karnında edindiği anılar, esasen güçlü ve önemli olanlarıdır ve çocuğa travma olarak dönüş
sağlayabilir.
Bilindiği üzere annenin duygularını ve hislerini çocuk anlayabiliyor ve annenin maruz kaldığı ortamlara bağlı olarak (hane içi anlaşmazlıklar/şiddet, hamilelikte yeterli bakımın sağlanamaması, annenin zararlı madde kullanımı vb.) çocuk o dönemde edindiği anne karnı travmasının sonucu olarak ileride anksiyete bozukluğu, stres bozukluğu gibi rahatsızlıklara karşı daha savunmasız olup çeşitli savunma mekanizmaları
geliştirebiliyor.
Genetik Travmalar
Fakat bu travmaların sadece annenin hamilelik esnasındaki ruh haline göre oluştuğunu söyleyemeyiz, burada annenin çocukluk travmaları da esas alınmalıdır. Annenin yaşadığı bu ağır travmalar çocuğun amigdalası (beynin duygusal hafızasını ve duygusal tepkilerini kapsayan bölmesi) ve prefrontal korteksi (ön lob) arasında güçlü bir bağ oluşmasını sağlıyor ve bu da üstte bahsettiğimiz üzere anksiyete bozukluğuna yol açabiliyor.
Ayrıca kuşaklararası travmalar da mevcuttur, bunlar DNA yoluyla çocuğa geçmektedir, ve büyük ölçüde göçebelerde ve soykırım vb. durumlara maruz kalmış insanlarda ortaya çıkabiliyor.
Kürtaj Neden Yasaklanmamalı?
Son olarak güncel bir konu olan kürtajın yasaklanmasına değinelim. Üstte edindiğimiz bilgilerden yola çıkarsak, çocuk annenin hissettiği her şeyi hissedebiliyor. Bunun sonucunda, hamile olan kişi herhangi bir sebepten dolayı (maddi durum, yaş, eğitim, psikolojik veya fiziksel rahatsızlık vb.) çocuğu dünyaya getirmek istemezse, çocuk istenmediğinin bilincinde olup, anneyle ve çevresiyle bağ kurmakta zorlanabilir ya da bu durum farklı psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Tabii buna hastane ortamında uzman doktorlar tarafından yapılmayan kürtajlar da eklenebilir, ki bunlar hem anne hem de çocuk için ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.
Hem biyolojinin hem de psikolojinin incelediği ve üzerine deneyler yaptığı bu konu üzerine birkaç çalışmanın kaynakçası aşağıda verilmiştir, ilgilenen daha detaylı bir şekilde inceleyebilir.
