Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Ayna Nöronlar: Gizli Kahramanlarımız

Yazı: Semanur DemirKarşımızdaki birinin esnemesiyle neden biz de esneriz? Limon yiyen birini gördüğümüzde ağzımız neden sulanır? Arkadaşımızın bir gülüşü bizi nasıl güldürür? Bazı insanların yanından ayrıldığımızda kendimizi neden daha enerjik ya da tam tersine daha kötü hissederiz? Sürekli bir arada olanlar neden zamanla birbirine benzer? Gerçekten de en yakın beş arkadaşımızın ortalaması mıyız? Bu ve …

Yazı: Semanur Demir

Karşımızdaki birinin esnemesiyle neden biz de esneriz? Limon yiyen birini gördüğümüzde ağzımız neden sulanır? Arkadaşımızın bir gülüşü bizi nasıl güldürür? Bazı insanların yanından ayrıldığımızda kendimizi neden daha enerjik ya da tam tersine daha kötü hissederiz? Sürekli bir arada olanlar neden zamanla birbirine benzer? Gerçekten de en yakın beş arkadaşımızın ortalaması mıyız? Bu ve benzeri pek çok sorunun cevabı, ayna nöronlarında saklı olabilir.

Ayna nöronlar ilk kez maymunlar üzerinde yapılan çalışmalar sırasında tesadüfen keşfedilmiştir. Araştırmacılar, maymunların motor aktiviteleri sırasında beyinlerindeki nöronları incelemek için deneyler yapmışlar. Bir maymunun muz yediğini gözlemleyen başka bir maymunun, sanki kendisi muz yiyormuş gibi beyindeki nöronların aktif hale geldiği gözlemlenmiş. Bu bulgu daha sonra insanlar üzerinde de teyit edilmiştir. İnsanlarda, ayna nöronlar bireyleri birbirine bağlayan bir kanal işlevi görür ve başkalarının davranışlarını, eylemlerinin niyetini ve hissettiklerini anlamamızı sağlar. Ayna nöronlarının keşfi, empati gibi daha önce yalnızca psikolojinin konusu olarak görülen kavramların biyolojik temellerinin olduğunu göstermiştir. 

Ayna nöronların işlevini öğrendikten sonra hayatımıza uygulayabileceğimiz noktalardan biri de hedef gerçekleştirme konusu olabilir. Bir hedefe ulaşmak isteyen bireyler, bu hedefe yönelik davranışları sergileyen kişileri gözlemleyerek, kendi davranışlarını bu gözlemler doğrultusunda şekillendirebilirler. Örneğin, daha sportif bir birey olmak isteyen birisi, spor yapan insanları gözlemleyerek veya onları takip ederek motivasyonunu artırabilir.

Dilin gelişimi, empati ve uygarlıkların gelişimi de ayna nöronlarımızın etkisi altındadır. Örneğin, dil öğreniminde ayna nöronlarımız, çocuklukta anne babamızı taklit ederek başlar. Bu taklit yeteneği, dil becerilerimizin temelini oluşturmakla beraber sosyal becerilerin gelişiminde de kritik bir role sahiptir. Mesela ebeveynler kitap okuma alışkanlığı gösterirse, çocuklar da zamanla bu davranışı benimseyecektir. Ayrıca, ayna nöronlarımız, başkalarının duygularını anlamamızı ve empati kurmamızı sağlar. Empati, bir seri katilin psikolojisini anlayabilmemizi ve hatta onun için üzülebilmemizi sağlar. Ayrıca, ayna nöronlar, ikili iletişimden toplumsal ve siyasal olaylara kadar pek çok alanda önemli bir rol oynar. Örneğin, siyasi liderlerin konuşmalarını dinlerken veya sosyal medyada paylaşılan gönderilere tepki verirken ayna nöronlarımızın etkisi altında olduğumuzu görebiliriz. Bu yüzden, ayna nöronların etkisi altında toplumun hızlı bir şekilde gelişebileceğini veya çökebileceğini görmek mümkündür.

Kendi için bir şey yapan tüm insanlık için bir şey yapmış olur. Örneğin, tarih boyunca birçok keşif ve icat, bireysel merak ve keşif arzusunun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Canı sıkıldığı için taşları birbirine süren ve merakla eylemi sürdüren kişi ateşi bulmuş ve tüm insanlık bundan faydalanmıştır. Benzer şekilde, insanlık tarihindeki diğer büyük adımların da genellikle bireysel çabaların sonucu olduğunu görebiliriz.

Ünlü bilim insanı Ramachandran, ayna nöronlarının insan popülasyonlarında sanat ve bilim alanlarında bir iletişim devriminin başlangıcını işaret ettiğini belirtmiştir. Bu devrim, insanlık tarihinde yaklaşık 75.000 yıl önce başlayan ve ateşin kontrol altına alınması, araç gereç kullanımı, barınakların inşası ve dil becerilerinin gelişimi gibi önemli ilerlemeleri içeren bir uygarlık sıçramasıyla ilişkilendirilir. Ramachandran, ayna nöronların, DNA’nın biyoloji için taşıdığı önem kadar, belki de daha büyük bir öneme sahip olduğunu, psikoloji alanında bir devrim niteliğinde olduğunu vurgular. Bu sistem, insanların birbirlerini taklit etmelerini sağlayarak, bir yeniliğin veya buluşun hızla toplumda yayılmasını ve sonraki nesillere aktarılmasını kolaylaştırır.

Sonuç olarak, ayna nöronlar, insan davranışı ve psikolojisinin anlaşılmasında devrim yaratmıştır. Bireyler arası etkileşimden toplumsal dinamiklere kadar pek çok alanda etkileri gözlemlenen bu nöronlar, insan uygarlığının gelişiminde kilit bir rol oynamaktadır. Kendimizi ve çevremizdeki dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olan ayna nöronlar, aynı zamanda daha iyi bir toplum için bireysel davranışlarımızın önemini de vurgular. Bu bilgiyle donanmış olarak, kendi davranışlarımızın olumlu yönde değişimine katkıda bulunabilir, çevremizdeki insanlara örnek olabiliriz. Ayna nöronlarının sağladığı bu derin anlayış, daha sağlıklı sosyal ilişkilerin ve daha uyumlu toplulukların gelişimine katkıda bulunabilir.

KAYNAKÇA:

https://www.ejbms.net/download/general-perspective-on-mirror-neuron-system-9191.pdf

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/190624

https://www.researchgate.net/profile/Faruk-Tanik/publication/365392363_Roles_of_Mirror_Neurons_on_Physical_Social_and_Cognitive_Functions_Narrative_Review/links/6380643bc2cb154d2924b8be/Roles-of-Mirror-Neurons-on-Physical-Social-and-Cognitive-Functions-Narrative-Review.pdf

https://www.alegoridergi.com/ayna-noronlar-uygarligin-yapi-taslari/

https://www.ted.com/talks/vilayanur_ramachandran_the_neurons_that_shaped_civilization/transcript?language=tr                                                                     

https://www.youtube.com/watch?v=fUA6vCKUlzc

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir