Livaneli’nin Okunması Gereken 3 Kitabı

Haber: Meltem Uygun

Ömer Zülfü Livaneli Kimdir?

Ömer Zülfü Livaneli, 1946’da Konya’da dünyaya gelen Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve film yönetmenidir. Gürcü kökenli bir aileden gelen Livaneli, ABD Fairfax Konservatuvarı’nı bitirmiştir. 1964’te okul arkadaşı Ülker Tunçay’la evlenen Livaneli’nin Aylin isimli bir çocuğu vardır. Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı. Eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam, Sezen Aksu, Gülden Karaböcek gibi yerli ve yabancı sanatçılar tarafından yorumlandı.

Livaneli, dört uzun metrajlı film yönetti: Yer Demir Gök Bakır, Sis, Şahmaran ve Veda. Valencia Film Festivali’nde “Altın Palmiye” ve 1989’da Montpelier Film Festivali’nde “Altın Antigane” ödüllerine layık görüldü. “Sis”, “En İyi Avrupa Film Ödülü”ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya’da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyon şirketlerine satıldı. Orta Zekalılar Cenneti, Son Ada, Mutluluk, Huzursuzluk, Kardeşimin Hikayesi, Serenad, Araf’ta Bir Çocuk, Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm, Geçmişten Geleceğe Türkler, Leyla’nın Evi gibi birçok kitabında yazarıdır.

1.Kardeşimin Hikayesi

Kardeşimin Hikayesi, Nisan 2013’te arka kapağında yer alan “Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir” sloganı adı altında yayımlanmıştır. Emekli olduktan sonra Karadeniz’in bir sahil kasabasına taşınan Ahmet Arslan, sakin ve sessiz bir hayat sürmektedir. Ahmet, kendisinin de tanıdığı Arzu’nun öldürülmesi ile bir gazeteci kızla tanışır. Ona hayatını ve kardeşinin hayat hikayesini anlatmaya başlar. Ahmet’in Mehmet adında bir ikiz kardeşi vardır. Kardeşiyle birlikte Rusya’daki yaşamını sürdürürken kardeşi Olga isimli bir kıza aşık olur. Aynı dili konuşamadıkları için Ludmilla adlı iş arkadaşlarını çevirmen olarak tutarlar. Ludmilla çevirmenlik yaparken Olga’ya aşık olur. Daha sonra Ludmilla, Mehmet’i ihbar eder. Bunun üzerine Mehmet isim benzerliğinden hapishaneye atılır. Uzun bir süre sonra, tesadüfen hücresine bir adamın gelmesiyle kurtulur.

Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden; aşka, aşkın karmaşıklığına, cinayete, unutmaya, hatırlamaya ve zihnimize dair yeni şeyler söyleyen sarsıcı bir roman.

2.Huzursuzluk

2017 yılı basımlı bir roman olan Huzursuzluk, yakın zamanda Orta Doğu’da yaşanmış olan bazı dram yüklü olayları aktarmaktadır. Kitap, ”Merhamet zulmün merhemi olamaz!” sloganı adı altında yayımlanmıştır ve Livaneli, “Bu romanı yazdığımda canım çok yandı!” ifadelerini kullanmıştır.

İbrahim, İstanbul’un karmaşıklığı içinde yaşayan genç bir gazetecidir. Bir gün çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ABD’de öldürüldüğü haberini işitir ve bunun üzerine memleketi Mardin’e doğru yola çıkar. Onun sevda ve ölümle birleşmiş yaşantısını araştırmaya koyulur. Böylece gizemli bir kadının peşine düşer. Mardinli Hüseyin ile terör zulmünü misliyle yaşamış Meleknaz’ın aşk ve dram dolu hikayesidir.

3.Serenad

Serenad, 2011 yılında yayımlanan; müziğin, bilimin, sanatın ve aşkın iç içe geçtiği bir romandır. Romanda dokunaklı bir aşk hikâyesi anlatılmasına rağmen, Livaneli, aşk romanı kavramına vurgu yapmadığını belirterek, “Kitaba özellikle aşk romanı demedim. Aşk kelimesi çok kirletildi.” demiştir.

Konusu ise, 2001 yılında, İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde görev yapan 36 yaşındaki Maya Duran ile üniversitenin davetlisi olarak yurt dışından Türkiye’ye gelen 87 yaşındaki Alman asıllı Amerikalı profesör Maximillian Wagner arasında geçen olayları anlatmaktadır. 60 yıllık aşkının izini sürmek için profesörün İstanbul’a gelmesi, hem kendisinin hem de Maya’nın aile sırlarını ortaya çıkarmakla kalmıyor; II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan olayları da ele alıyor. Gerçek bir olaydan oluşturulan bu kurgu kitabı aynı zamanda dönemin siyasi ilişkilerini de göstermektedir.