Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Norma Desmond’ın ”Sessiz” Çığlıkları: Bir Narsisizm Öyküsü

Haber: Meryem Nur CeylanBaşrollerinde Gloria Swanson ve William Holden'ın yer aldığı ''Sunset Boulevard'' adlı 1950 yapımlı film, Hollywood'un sesli sinemaya geçişiyle olay örgüsünü başlatıyor. Ardından Narsist Kişilik Bozukluğu'nun patolojik etkilerini ''Norma Desmond'' karakteri üzerinden gözlemleme şansı elde ediyoruz.Film, kendi spoilerını, kendisi açıklıyor. O yüzden bu analizde okumadan atlamanız gereken bir ön bilgi yok; "whodunnit" tarzı …

Haber: Meryem Nur Ceylan

Başrollerinde Gloria Swanson ve William Holden’ın yer aldığı ”Sunset Boulevard” adlı 1950 yapımlı film, Hollywood’un sesli sinemaya geçişiyle olay örgüsünü başlatıyor. Ardından Narsist Kişilik Bozukluğu’nun patolojik etkilerini ”Norma Desmond” karakteri üzerinden gözlemleme şansı elde ediyoruz.

Film, kendi spoilerını, kendisi açıklıyor. O yüzden bu analizde okumadan atlamanız gereken bir ön bilgi yok; “whodunnit” tarzı bir yapıt değil. Süreç çok daha önemli.

William Holden’ın hayat verdiği Joe Gillis, B” Movie” tarzında birkaç film yapar fakat bu filmler tutmaz. Tam o sırada satın aldığı arabasının taksitlerini ödeyemediği için kaçmaya çalışırken filmin kaderini belirleyen evin önünde durduğunu fark eder. Pencereden, filmdeki Narsist karakteri üstlenen Norma Desmond bakmaktadır.

Norma Desmond

Norma’ya Kısa Bir Bakış

Norma Desmond, Hollywood’un ününü kaybeden sessiz yıldızı. Çığlıkları sessiz. Hollywood’da 30’lu yılların gelmesiyle birlikte yeni bir sayfa açılmış, insanlar ilgilerini sessiz filmlere karşı kaybettikleri bir dönemdeler. Ancak kameralar izleyicilere evi dolaştırdığı süre boyunca, evdeki ruhani hava, karanlık atmosferin hakim oluşu ve en can alıcı kısım, dört bir köşenin Norma’nın fotoğraflarıyla bezeli oluşuna şahit oluyoruz. Tam anlamıyla anıt mezar görünümlü bir saray.

Max Von Mayerling

Peki Ya Max?

Ana karakterlerimizden, Norma’yı asıl keşfeden kişi Max, evin hizmetçisi rolünde. Norma’yı kendisinin keşfettiğini, eski bir yönetmen ve Norma’nın eski kocası olduğunu ilerleyen sahnelerde Joe ile gelişen diyaloğundan anlıyoruz.

Olaylar Gelişiyor!

Betty ise ”En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü”ne layık gösterilen Nancy Olson’un canlandırdığı, Joe’nun aşık olduğu ve yakın arkadaşının sevgilisi olan kız. Betty’nin rolüyle filmin sonunu daha iyi anlayacağız. Kısa karakter tanıtımından sonra kaldığımız yerden devam edelim.

Joe, Norma’nın evinin önünde kadersel bir şekilde durduğunda olacaklardan habersizdi. Max, Joe’nun girmesi için kapıyı açar ve sonra ilk karşılaşma gerçekleşir. Norma, Joe’yu kendi ağlarına sarmaya bu sahneden itibaren başlar. Joe’nun senarist olduğunu öğrendikten sonra gitmesini istemez, daha doğrusu izin vermez çünkü bir Narsist, dünyanın tam ortasına kendi benliğini koyar, diğer insanları kendi yönetimi altına alır. Joe, karşılaştığı garip davranışların başından beri farkındaydı, fakat paraya ihtiyacı vardı.

Betty ve Joe

Betty, Joe Ve Norma Üçgeni

Norma, tüm yatırımını Joe üzerine yapmaya başlar. Ona çeşitli takımlar, aksesuarlar, arzuladığı ne varsa satın alıyordu. Çevresindekilerin yaşanan değişimi fark etmemesi mümkün değildi. Ancak Joe kimseye bir açıklama yapmıyordu.

Joe’nun Betty’i sevdiğinden bahsetmiştik. Sürpriz olmayan bir şekilde Norma da Joe’ya aşık olur. Bu süreçte, başka bir kadının varlığından da şüphelidir. Bu ikilem içini çok kemirir fakat soramaz, yüzleşmek istemez çünkü onun sonu olur. Patolojik bir benmerkezciliğe sahip olan ve kendine sonsuz bir hayranlık besleyen birisi için ikinci bir kadının varlığı, öz benliğine tehdit oluşturur.

Norma’nın Hakimiyeti

Joe için günler esaret altında geçiyordu. Norma, zaman geçtikçe Joe’yu sardığı ağlarla kölesi haline getirmişti. Bu esirlik ciddi bir boyuta taşınmıştı, sürekli Joe’nun onunla zaman geçirmesini talep ediyor, eve giriş çıkış saatlerini kontrol ediyordu. Hakimiyetin altında ezilen Joe, Betty’e olan aşkını kalbinde taşıyordu. Betty ile birlikte akşamları senaryo yazıyorlardı. Günler geçtikçe Betty, Joe’nun arkadaşı Artie ile evlenmek istemediğini fark etti ve Joe’ya duygularını açtı. Uzun zamandır Betty’i seven Joe, Norma’nın ona verebileceği zarardan korktu ve onu reddetti.

Narsizmden Etkilenen Sadece Norma Değil…

“Bizim yüzlerimiz vardı, diyaloglara ihtiyacımız yoktu!”

Norma Desmond, sessiz sinemanın bir efsanesiydi ama devrin değişimini, Hollywood’un dönüşümünü hazmedemiyordu. Kendisinin bir yıldız olduğunu, unutulamayacak bir kişiliğe sahip olduğundan bahsederek günlerini geçiriyordu. Halbuki onu artık kimse önemsemiyordu, ona hala aşık olan eski kocası ve hizmetçisi Max hariç. Sahne ışıklarını, gösterişini, güzelliğini zihninde hep canlı tutmak onun hayata tutunma nedeniydi.

Filmin başında gördüğümüz havuzdaki cesetin katili, Norma’dan başkası değildi. Norma, Joe’nun kendisini terketmesine dayanamayacağını film sırasında pek çok kez ifade etmişti. Joe’nun bavulunu toplayıp evi terk ettiği sırada sırtından üç kurşun yedi.

“Norma’ya Ne Olacak?”

Filmin giriş kısmında 6 ay önceki ölümünü anlatan Joe, kendisinden ziyade Norma’nın acınacak halde olduğunu belirtmişti. Sebebiyse gazete başlıklarında “Unutulan Yıldız Katil Oldu”, “Yaşlı Aktrist”, “Dünün Parlak Yıldızı” şeklinde isminin geçmesi Norma’yı öldürecekti.

Norma cinayetten sonra bile rüyadaydı. Kameraların ve habercilerin onun ünü, parıltısı ve film çekmek istedikleri için geldiklerini düşünüyordu. Tutuklanması için aşağı götürülmek isteniyordu ama zihni gerçek dünyada değildi. Onu aşağı indirecek tek yol sahnesini kurmak ve kameralarla çekimi başlatmaktı, ki vefalı hizmetçisi Max, onun mutluluğu için bu rolün bir parçası oldu…

Flm, 1950’nin Unutulmayan Başyapıtlarından…

11 Dalda Oscar adaylığına layık görülmüş 1950 yapımlı film, Amerikan Film Enstitüsü’nün 1998’de yayınladığı “20. Yüzyılın En İyi 100 Filmi” listesinde 12.sırada! Aynı zamanda 3 Oscar Ödülü sahibi. Sonuçtan çok süreç odaklı olan Sunset Boulevard, oyuncuların yeteneklerini konuşturduğu, Hollywood yergisinin başarıyla yapıldığı ve ana fikrin yoğun bir şekilde seyirciye sunulduğu müthiş bir başyapıt konumunda.

İyi seyirler dileriz!

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir