Haber: Meltem UygunPaylaşılan Ebeveynlik (sharenting): Sharing (paylaşmak) ve parenting (ebeveynlik) kelimelerinin birleşimidir. Ebeveynlerin çocukları hakkında hassas içerikleri internet platformlarında yayınlaması anlamına gelmektedir. Bu kavram 2010'dan itibaren ortaya çıkmıştır. ABD, Birleşik Krallık, Kanada'da uluslararası bir fenomen olmuştur. Sharenting, sosyal medyada tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır. Sharenting'i kötüleyenler, bunun çocuğun mahremiyetini ihlal ettiğini ve ebeveyn-çocuk ilişkisine zarar verdiğini düşünüyor. …
Haber: Meltem Uygun
Paylaşılan Ebeveynlik (sharenting): Sharing (paylaşmak) ve parenting (ebeveynlik) kelimelerinin birleşimidir. Ebeveynlerin çocukları hakkında hassas içerikleri internet platformlarında yayınlaması anlamına gelmektedir.
Bu kavram 2010’dan itibaren ortaya çıkmıştır. ABD, Birleşik Krallık, Kanada’da uluslararası bir fenomen olmuştur. Sharenting, sosyal medyada tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır. Sharenting’i kötüleyenler, bunun çocuğun mahremiyetini ihlal ettiğini ve ebeveyn-çocuk ilişkisine zarar verdiğini düşünüyor. Karşıt görüşteki düşünürlerse uygulamayı, ebeveynlerin çocuklarıyla duydukları gururun doğal bir ifadesi olarak görüyor. Eleştirmenlerin paylaşım gönderilerini, bağlamın dışında ele aldıklarını savunuyorlar.

Bu konuyla alakalı olarak yapılan akademik araştırmalar sonucunda; ebeveynlerin paylaşım için potansiyel neden olarak sosyal medya erişilebilirliğini, çocuklarla kendilerini özdeşleştirmesini ve sosyal baskıyı özetleyen birçok sonuca ulaşılmıştır. Dijital iletişimin yükselişi, ebeveynleri sosyal medya platformlarında “iyi” ebeveyn rolü oynamaya zorluyor. Bu gelişmelerin, “normal” bir ailenin baskın olan vizyonunu güçlendirebileceğini iddia ediyorlar çünkü ailenin normatif bir yoruma yakınlaşma ihtiyacı motivasyon sağlıyor.

Sharenting’in ebeveynlere olan faydalarına baktığımızda; akranlarından cesaret almak, çocuk yetiştirme konusunda uzman yardımı, çocuk yetiştirmede başkalarına destek olmak ve destek almak, uzaktaki arkadaş ve akrabalarla bağlantıda kalmak, sosyal çevrelerindeki kişilerle yakın ilişkiler sürdürmek gibi birçok faydası bulunmaktadır.
Bunun yanında çocuğa verdiği zararlarda yadsınamayacak kadar büyüktür. Sosyal medya nispeten yeni keşfedilen bir sınır olsa da reşit olmayanların coğrafi konumu, adı, doğum tarihi, resimleri ve devam ettikleri okullar gibi kişisel bilgilerinin ifşa edilmesi, onları kötü niyetli alıcılar tarafından yasa dışı uygulamalara maruz bırakabilir. Bunlar, “kimlik hırsızlığı” ve “dijital adam kaçırma” gibi sorunlardır.
Kısaca Sharenting, çocukların veri gizliliği ve bilgilendirilmiş rızalarının olmamasının yanında, çocuklarla ilgili içerikler paylaşmak yalnızca çocukların özel alanını kısıtlar. Aynı zamanda çocukların kendilerini kontrol edemediği bir çevrimiçi etkinlik geçmişi olan ”dijital ayak izi” oluşturmaktadır. Bu, okulda alay konusu olabilmekle birlikte gelecekteki işverenler üzerinde olumsuz bir izlenim bırakmak gibi de bazı olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

Günümüzde, bu hastalığa karşı önlem olarak uygulanabilir yöntem çok azdır. Her ülkenin, çocukların mahremiyetini korumak için ilgili yasaları olsa da çoğu sorumluluğu çocukların velilerine devreder. Ebeveyn, lehine olan bu durum çocuğun mahremiyetini ebeveynlerinden koruyamayacağını bizlere göstermektedir. Birleşmiş Milletler, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca, genel olarak bir çocuğun bireysel kimliğini savunur. Bu bağlamda 14. Madde, geçerli yasal vasilerin çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde temsil etme görevini özetlemektedir.