İlya İlyiiç adlı baş karakterin içinde bulunduğu durumun analizi
Haber: İsmail Taha Arslan
Oblomov, bir döneme damgasını vuran ve günümüzde dünya klasikleri arasında bulunan Rus klasiğidir. İlya ilyiç’in hayatı etrafında döner. 19. yy Rusya’sında geçen eser, karar alamayan insanları tanımlamak için yeni bir kelime üretmiştir.
İlya soylu bir toprak sahibinin oğludur. En belirgin özelliği ise tembelliğidir. Her zaman bir bahanesi olan İlya, saçma nedenlerle hayatını geçirir. Can dostu Andrey ise tam aksine hayat dolu ve hareketli bir karakterdir. İlya ile çocukluk arkadaşı olan Andrey, Alman bir baba ve Rus bir annenin oğludur. El üstünde büyütülen İlya’nın ailesi de bir o kadar tembeldir. Ne zaman bir problem çıksa büyük bir sorun olmadan ilgilenilmez ve ertelenirmiş. Uşağı ve İlya günlerini kvas içerek, akşamları ise ziyafet çekerek geçirirler. Uzun yoldan dönen Andrey, bu yeni halini beğenmez ve İlya’nın ortam değiştirmesi için çaba gösterir.

Lakin İlya her seferinde yeni bahaneler üretti. Ta ki Andrey onu Olga ile tanıştırana kadar… Olga zamanını İlya’yı değiştirmeye harcar, lakin zamanla bu ilgi ve alaka aşka dönüşür ve ikili birlikte daha çok vakit geçirir. Ancak Oblomov yine ertelemeye, pes etmeye ve üşenmeye devam ederek değişim göstermez. Ardından bir kış günü Olga’dan ayrıldı. Hayatı o dönemde güzel olsa da köyü Andrey’e bırakarak şehirde kirada kalmaya devam etti. Sonrasına ise ev sahibi ile evlenmiş ve baba olmuştu. Bir gece felç geçirmiş ve ondan geriye ise bu hikaye kalmıştı.
İlya karakteri varoluş sancıları çeken naif ve kibar bir ruhtu. Dünyayı değersiz ve sahte görüyordu. Zaten bütün enerjisini sadece düşünerek harcıyordu. Evhamlı üşengeç ve kararsızlıklar arasında boğuluyordu.
Günümüzdeki büyük çoğunluk gibi basite kaçan, sorumluluk almayan, harekete geçmeyen ve hep bir onaya ihtiyaç duyan kişiler basit birer ”oblomov” diye biliriz. İnsan psikolojisi o kadar karmaşık ki günümüz sosyologları ve psikologlarına bu konuda büyük bir görev düşüyor.
Bakıldığında insan farkındalığı arttıkça kişi derin bir uçurumda yaşamaya başlıyor ve yaşam enerjisini, umudunu kaybediyor. Bu kadar kolay yıkılsa da zor toplanan insan, toparlanamadığında 20. yüzyılda İlya gibi yaşayıp, hayattan siliniyor.
Herkesin mutlaka okuması gereken bu eser, harekete geçmenin ne denli öneme sahip olduğunu da gözler önüne seriyor
Gonçarov’un bu eserinin yıllar sonra bile etkisini koruyacağı aşikar.