Haber: Melis Öztürk İçinizi ısıtacak, aşkı ve sevgiyi iliklerinize kadar hissedeceğiniz 5 romantik film önerisini bu yazımızda derledik. The Notebook (2004)"Aşkın en güzeli ruhu uyandıran ve bizi daha fazlasına doğru uzandırandır. Kalplerimize ateş ekip, akıllarımıza huzur verendir."The Notebook"The Notebook" (2004), Nick Cassavetes tarafından yönetilen ve Nicholas Sparks'ın aynı adlı romanına dayanan romantik drama filmidir. Film, …
Haber: Melis Öztürk
İçinizi ısıtacak, aşkı ve sevgiyi iliklerinize kadar hissedeceğiniz 5 romantik film önerisini bu yazımızda derledik.
The Notebook (2004)

“Aşkın en güzeli ruhu uyandıran ve bizi daha fazlasına doğru uzandırandır. Kalplerimize ateş ekip, akıllarımıza huzur verendir.”
The Notebook
“The Notebook” (2004), Nick Cassavetes tarafından yönetilen ve Nicholas Sparks’ın aynı adlı romanına dayanan romantik drama filmidir. Film, 1940’larda Güney Carolina’da geçmektedir ve bir aşk hikayesini anlatmaktadır.
Allie Hamilton (Rachel McAdams) ve Noah Calhoun (Ryan Gosling) adlı genç bir çiftin arasındaki duygusal bir ilişkiyi konu almaktadır.
“The Notebook” duygusal yoğunluğu ve sürükleyici hikayesiyle tanınır. Film aşkın gücü, tutku ve fedakarlık gibi temaları incelerken,, izleyicilere duygusal bir deneyim sunar. Oyunculuk performansları, etkileyici sinematografi ve müzik seçimleriyle de dikkat çeker.
Aşk, Aslında (2003)

2003 yapımı bir romantik komedi filmidir. Richard Curtis tarafından yazılan ve yönetilen film, farklı karakterlerin aşkla ilgili hikayelerini anlatan farklı öyküleri bir araya getirir. Ana konusu Londra’da geçen ve aralarında kesişen birkaç farklı karakterin aşk hayatlarını ele alır. Hugh Grant, Emma Thompson, Colin Firth, Keira Knightley, Liam Neeson ve Alan Rickman gibi birçok ünlü oyuncu filmde yer alır.
Her bir öykü, farklı bir aşk temasını izleyiciyle buluşturur. Bazıları romantik, bazıları komik, bazıları da dramatiktir. Örneğin, bir karakter iş arkadaşına olan aşkını itiraf etmeye çalışırken diğer karakter, evlilik hazırlığı yapan sevgilisinin en iyi arkadaşıyla ilgili karmaşık duygular yaşar. Film, aşkın farklı yönlerini ve ilişkilerin karmaşıklığını işlerken, Noel zamanında geçen hikayesiyle de tanınır.
La La Land (2016)

“Hayallerinin peşinden gitmek zordur, gitmemekse trajedi.”
La La land
“La La Land” 2016 yapımı bir müzikal romantik dram filmidir. Damien Chazelle tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Film, Los Angeles’ta geçen bir hikayeyi anlatır ve ana karakterler Mia (Emma Stone) ve Sebastian (Ryan Gosling) arasındaki romantik ilişkiye odaklanır.
Mia, oyuncu olma hayali olan genç bir kadındır. Sebastian ise caz piyanisti olma hayalleri olan bir müzisyendir. İkisi rastlantısal bir şekilde karşılaşır ve aşık olurlar. Birlikte kendi hayallerini gerçekleştirmek için mücadele ederler, ancak bu süreçte kişisel ve mesleki zorluklarla karşılaşırlar.
“La La Land”, eleştirel beğeni toplamış, ticari başarı elde etmiş ve 89. Akademi Ödülleri’nde 14 adaylıkla rekor kırmıştır. Film, toplamda 6 ödül kazanmış, bunlar arasında En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu (Emma Stone) ve En İyi Şarkı gibi kategoriler yer almaktadır. Filmin başarısı, hikayesinin yanı sıra oyunculuk performansları, müzikleri ve sinematografisiyle de ilişkilendirilir.
The Age of Adaline (2015)

2015 yapımı olan bu romantik dram filmi, Adaline Bowman adında bir kadının hikayesini anlatıyor. Adaline, bir kaza sonucu ölümsüz hale gelir ve 29 yaşında donmuş bir şekilde yaşlanmayı bırakır.
Film, Adaline’in yaşlanmamasıyla başa çıkarken nasıl bir hayat yaşadığını ve bu durumun onun ilişkilerine, aşk hayatına olan etkilerini keşfederken izleyiciyi etkilemeye çalışır. Adaline, ölümsüzlüğünü korumak için yıllar boyunca kimlik değiştirmekte ve hiçbir bağlantı kurmamaktadır. Ancak genç bir adam olan Ellis ile tanıştığında, duygusal bir bağ kurma riskini göze almak zorunda kalır.
“The Age of Adaline”, genel olarak romantik ve duygusal bir hikayeye sahip olan bir film olarak bilinir. Oyunculuk performansları, atmosferik sahneler ve duygusal açıdan derinlikli bir anlatımıyla dikkat çeker. Film, izleyicilere zamana meydan okuyan bir aşk hikayesini sunar ve yaşamın geçiciliği üzerine düşündürür.
Sil Baştan (2004)

“Birini aklınızdan silebilirsiniz ama onu kalbinizden atmak başka bir hikayedir”
Sil BAŞTAN
Film, Joel Barish (Jim Carrey) ve Clementine Kruczynski (Kate Winslet) adlı iki karakterin etrafında döner. Joel ve Clementine, bir ilişki yaşamış ancak sonunda ayrılmışlardır. Clementine, hafızasını silerek Joel’i tamamen unutmayı seçer ve bir şirket olan Lacuna Inc.’e başvurur. Joel, Clementine’ın bu kararını öğrendikten sonra kendisi de hafızasını silmeye karar verir ve aynı şirkete gider.
Film, Joel’in hafızasının içindeki anıları tek tek yaşarken izleyiciye geri dönüşlerle sunar. İzleyiciler, Joel ve Clementine’ın ilişkilerinin farklı aşamalarını ve nasıl tanıştıklarını gözlemleyerek hikayenin detaylarını keşfederler. Aynı zamanda Lacuna Inc.’in çalışanları olan Dr. Howard Mierzwiak (Tom Wilkinson), Mary (Kirsten Dunst) ve Patrick (Elijah Wood) gibi karakterlerin etrafında gelişen olaylar da filmde önemli bir yer tutar.
Film, sıradışı anlatımı, zekice yazılmış senaryosu, oyunculuk performansları ve görsel stilinin yanı sıra, aşkın karmaşıklığına ve insan deneyimine dair derinlikli temalarıyla övgü almıştır. “Eternal Sunshine of the Spotless Mind”, eleştirel olarak büyük beğeni toplamış, ödüller kazanmış ve zamanla kült bir statü kazanmıştır.