Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Medyada Şiddet Unsuru

Yazı: Melisa GüllerDizilerde, filmlerde, kitaplarda şiddet unsurunun zaman zaman yer aldığı bir gerçek. Özellikle realizm üzerine yaratılmış medya parçaları içerisinde gerçek hayatta da karşılaşılan şiddet, taciz gibi tetikleyici olabilecek konulara yer verilebiliyor. Peki bu doğru mu? Yanlış mı? Her ikisi de mi? Yoksa olay, bu önemli konuların nasıl işlendiği ile mi alakalı?Şiddet unsuru deyince, geniş …

Yazı: Melisa Güller

Dizilerde, filmlerde, kitaplarda şiddet unsurunun zaman zaman yer aldığı bir gerçek. Özellikle realizm üzerine yaratılmış medya parçaları içerisinde gerçek hayatta da karşılaşılan şiddet, taciz gibi tetikleyici olabilecek konulara yer verilebiliyor. Peki bu doğru mu? Yanlış mı? Her ikisi de mi? Yoksa olay, bu önemli konuların nasıl işlendiği ile mi alakalı?

Şiddet unsuru deyince, geniş kapsamlı bir başlıktan bahsediyoruz elbette. Bir dizide yer alan “eşinden şiddet gören kadın” sahnesini çekmenin binbir türlü yolu var; aynı şekilde bir kitapta bu sahneyi yazmanın da. Özellikle Türkiye’nin televizyon sektörüne bakıldığında bol bol şiddet unsurunun yer aldığını görebiliriz fakat sorun aslında bu şiddet unsurlarının nasıl işlendiği, nasıl bir mesaj verdiği ve ne yazık ki birçok dizi için konuşacak olursak, şiddetin romantize edildiğini söylemek yanlış olmaz.

Şiddetin romantize edilmesinden bahsedecek olursak, şiddet içeren bir ilişki içinde bulunan iki karakterin birkaç bölüm sonra sanki hiç yaşanmamış gibi şiddeti unutup, birbirlerini affetmeleri ya da karakterlerden şiddet görenin bunun kendi suçu olduğu mesajlarının alttan alta işlenmesi, şiddeti gösteren karakterin cezasız kalması ya da aklanmaya çalışılması şiddetin meşrulaştırılması ve romantize edilmesine örnekler.

Öte yandan, şiddet unsurunun mesaj vermek ya da iyi bazı noktalara değinmek adına kullanılması makul bir durum gibi geliyor, her ne kadar televizyonda bunun örneklerine çok nadir rastlanılsa da.

Şimdilerde televizyonda yer alan popüler dizilerden birinde sürpriz bir şekilde şiddet unsurunun iyi bir mesaj vermek adına kullanılması gündem oldu geçtiğimiz günlerde. Bahsedilen sahnede, zorla evlendirilen kadın karakter, evlendiği şiddet faili eşi tarafından balkondan itiliyor ama hayatta kalıyordu. Tabi bahsi geçen kadın karakterin, ailesi tarafından sürekli baskı altında bırakılan ve genel olarak baskıcı ve mizojinistik bir çevrede büyüdüğünü bilmek de gerekiyor sahneyi yorumlayabilmek için. Bu kadın karakter, alışılmadık bir şekilde ailesine karşı çıkarak evliliği reddedip, gördüğü şiddet üzerine hakkını aradı ki bu çok sık rastlanılan bir şey değil televizyonlarımızda. Böyle bir olay yaşandığında genelde şiddet gören kadın karaktere gördüğü şiddeti sineye çekmesi öğütlenir ve olayın üstü kapatılır. Bu sefer öyle olmadı, dolayısıyla sahne beğeni topladı; tabi beğenilmesinin bir başka nedeni de bahsi geçen kadın karakterin karakter olarak gelişim göstermesi ve baskıcı bir aileden, kendi ayakları üzerinde durabilen özgüvenli bir kadın olarak çıkması.

Yani konu “kadına şiddet” olduğunda sözü edilen şiddetin nasıl işlendiği büyük önem taşıyor. Televizyonlarımızdaki çoğu dizi/filmin şiddeti doğru işlemediği, övdüğü bir gerçek olmakla birlikte her şiddet unsurunu içeren dizi/filmin de şiddeti övmediği/özendirmediği de bir gerçek.

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Editör

Editör

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir