Yazı: Kerem AteşKısaca Thomas Vinterberg’in yönettiği ve senaryo metnini Tobias Lindholm’la birlikte yazdığı 2020 yapımı bir Danimarka filmidir. Film orta yaş krizine girmiş ve hayata dair azimlerini kaybetmiş dört lise öğretmenini; Martin, Tommy, Peter ve Nikolaj’ı konu alır. Dörtlü bulundukları bunalımlı durumların içinden sıyrılmalarına yardımcı olacağına inandıkları bir teoriyi denemeye karar verirler ve bu teori kanlarında …
Yazı: Kerem Ateş
Kısaca
Thomas Vinterberg’in yönettiği ve senaryo metnini Tobias Lindholm’la birlikte yazdığı 2020 yapımı bir Danimarka filmidir. Film orta yaş krizine girmiş ve hayata dair azimlerini kaybetmiş dört lise öğretmenini; Martin, Tommy, Peter ve Nikolaj’ı konu alır. Dörtlü bulundukları bunalımlı durumların içinden sıyrılmalarına yardımcı olacağına inandıkları bir teoriyi denemeye karar verirler ve bu teori kanlarında belli bir miktar alkolü sürekli bulundururlarsa zihinsel olarak daha iyi işleyeceklerini öne sürer. Film orta yaş krizi, benlik psikolojisi, toplumsal beklentiler ve bağımlılığın batağı temalarını inceler.
Orta Yaş Krizi
Filmde en açık olarak işlenen ve ana tema olan tema orta yaş krizidir. Dörtlü hayatlarında, kariyerlerinde ve ailesel yaşantılarında inanılmaz derecede tatminsiz hissederler ve yaşamalarına sebep olacak bir amaç aramaktadırlar. Herhangi bir değişiklikten uzak rutinlere saplanmış hayatlarından bir teoriyi kanıtlama bahanesini ortaya sunarak alkol deneyiyle kurtulmaya, sorunları ortadan kaldırmaya çalışırlar. Fakat deneyin kontrolünü beklenecek şekilde ellerinden kaçırırlar ve sorunlarına cevapları içlerinde aramaktan ziyade dışarıda veya bir maddede aramanın sonuçlarına katlanırlar. Sonucunda sorunlar daha karmaşık ve derin hale gelir.

Benlik Psikolojisi
Bir başka belirgin tema ise benlik psikolojisidir. Ana karakterlerin hepsi hayatlarının her kısmında, ailelerinde, işlerinde ve iç dünyalarında sıkıntı çekmektedirler ve bunun sebebi kişiliksel, yani ruhani olarak kendilerini dünyadan soyutlamış olmalarıdır. Filmin deneye başlamalarına dair olan süreçte dörtlünün dalgın ve suskun, adeta işini yerine getiren bir otomat gibi hayatlarına devam ettiklerini görürüz. Deneye başladıklarından sonra da fark ederiz ki hayatlarını birden iyileştiren kanlarında alkol değil, hayatlarına bir ana prensip ve bir amaç yerleştirmeleridir. Filmin mesajlarının dışından bir bakış açısıyla da kendi hayatlarımıza bakarak düşünürsek küçük amaçlar uğruna sergilediğimiz azim ve mutluluğun, büyük ve belirsiz amaçlara kıyasla ne kadar aktif ve boyutsal olarak farklı olduğunu görebiliriz.

Alkol
Filmin temiz ve kapalı olmayan sembolik anlatımı da izleyişi kolaylaştırır. En büyük ve önemli iki sembolden birincisi alkoldür. Filmde alkol hem inanılmaz neşeye hem de çekilmez ızdıraplara yol açan bir katalizördür. Halihazırda kendilerini gerçeklikten ve benliklerinden soyutlamış insanı altında ezildikleri her şeyden kurtaran araçtır. Film ayrıca böyle düşünen zihniyetin ne kadar tehlikeli ve her bağımlılığın “ben bağımlı değilim” ile başladığını insanda iz bırakacak bir şekilde gösterir. Alkol aynı zamanda destanlara özgü macera arayışının somut bir metaforu olarak kullanılmış olup her dozajı arttırıldığında yeni bir macerayı ve deneyimi beraberinde getirir. Karakterler alkolün miktarını her arttırdıklarında daha özgür hissetseler de izleyici bu özgürlüğün sadece bir sanrıdan ibaret olduğunu ve patlama noktasına kadar bu sanrının daha da tehlikeli hale geleceğini tedirgin bir şekilde izler.

Su
Bir başka güçlü sembol ise alkolün zıddı olarak azizvari resmedilen sudur. Filmde su yenilenmeyi ve yeniden doğuşu resmeder. Karakterler sağlığa ve düzene attıkları her yeltenmede suya yönelirler ve suyun sadeliğine, dengesinde ve huzurunda içlerindeki ve hayatlarındaki pislikten arınmaya çalışırlar. Filmin son sahnesi de zor zamanlar atlatmış karakterlerin artık kendileriyle barıştığı ve kendilerine bir yol belirlediği deniz kenarında geçer.

Neden İzlenmeli?
Körkütük, orta yaş krizi, benlik psikolojisi ve bağımlılık temalarını inceleyen; keskin ve etkileyici sembolik anlatımlara sahip olan çok etkileyici ve düşündürücü bir filmdir. Film temalarını ve sembollerini insanın zihinsel ve bedensel işleyişine dair sağlam mesajlar vermek için kullanır. İzleyiciyi sert bir şekilde sarsarak insanın hayatının ve eylemlerinin sorumluluk alması gerektiği mesajını verir.
Thomas Vinterberg ve Tobias Lindholm Kimdir?
Thomas Vinterberg, 1969 yılında Danimarka’da doğmuştur. Yönetmen ve senarist olarak tanınmaktadır. 1995 yılında, daha otantik ve minimalist filmler yaratmayı amaçlayan Dogme 95 hareketini kurmuştur. Vinterberg, “The Celebration” (1998), “The Hunt” (2012) ve “Far from the Madding Crowd” (2015) gibi birçok başarılı film yönetmiştir.
Tobias Lindholm, 1977 yılında Danimarka’da doğmuştur. Yönetmen ve senaristtir. “Borgen” ve “The Killing” gibi birçok başarılı Danimarka TV dizisinde yazar ve yönetmen olarak çalışmıştır. Lindholm, “The Hunt” (2012) ve “A Hijacking” (2012) gibi birçok başarılı filmde de senarist olarak yer almıştır. Vinterberg ve Lindholm, “Submarino” (2010) filmi ve “The Legacy” (2014-2017) TV dizisi gibi birçok projede birlikte çalışmışlardır. İki arkadaş ve meslektaş “Another Round” filmi ile tanınmışlardır.