Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Haftanın Yazarı: Paulo Coelho

Hazırlayan: Eylül Giriftinoğlu Paulo Coelho Kimdir? Yazar, 24 Ağustos 1947 yılında Rio de Janerio-Brezilya'da doğdu. Gençlik yıllarında hippiydi. Mesleğe başlamadan önce tanınan bir söz yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yaptı. 1986'da Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'nın Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. "Simyacı" romanı ile dünyaca tanınan bir yazar oldu. Ona …

Hazırlayan: Eylül Giriftinoğlu

Paulo Coelho Kimdir?

Yazar, 24 Ağustos 1947 yılında Rio de Janerio-Brezilya’da doğdu. Gençlik yıllarında hippiydi. Mesleğe başlamadan önce tanınan bir söz yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yaptı.

1986’da Hıristiyanların Batı Avrupa’dan başlayıp İspanya’nın Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. “Simyacı” romanı ile dünyaca tanınan bir yazar oldu. Ona bu ünü kazandıran kitabı 42 ülkede yayınlandı ve 26 dile çevrildi.

Kitaplarından kazandığı para ile Paulo Coelho Enstitüsü’nü kurdu. Kurum aracılığıyla Brezilya’daki yaşlılar ve yoksul çocuklara yardım etmeye başladı. Coelho, aynı zamanda UNESCO’nun Kültürlerarası Diyaloglar Programı’nda danışmanlık yapıyor.

Gabriel Garcia Marquez’den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar olma özelliğine sahip. Can Yayınları yazarın 6 kitabını Türkçe’ye çevirdi. İşte o kitaplar;

Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım

Günümüzün en çok okunan yazarlarından biri olan Paulo Coelho, bu romanında Tanrı’nın kadın yüzünü keşfediyor. Mucizevi bir güce sahip, kendini dine adamış bir erkek ve onun aşkını isteyen, bu aşkı Tanrı’yla bile paylaşmaya yanaşmayan bir kadın: Pilar. Güçlü, ayakları yere sağlam basan bir kadın olan Pilar, çocukluk yıllarında yakın arkadaş olduğu bir erkekle on bir yıl sonra karşılaşır, onun büyüsüne yeniden kapılır. Oysa genç adam onun duygularını paylaşsa da karar verememekte, arzularını özgür bırakamamaktadır. Birlikte çıktıkları bir yolculuk, Pilar’ın yüreğini değişik deneyimlere açar. Yaptıkları bu uzun yolculuk boyunca, kendi yazgılarının ardına düşen çift, bir çözüm bulabilecek midir? Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım, çok farklı bir tutkuyu anlatıyor. 

Hac

Gemi limanda güvendedir, ama gemiler limanda beklemeleri için yapılmaz. İleriye bakıyorum; manzara tekdüze, rehberim de hiçliğin ortasından fırlamış gibi görünen barda kahvesini yudumlamakta. Geriye bakıyorum; aynı tekdüze manzara, tek fark toprakta ayak izlerimin bulunması, ama bu geçici bir durum, rüzgâr hava kararmadan ayak izlerimi silecek. Her şey gözüme gerçekdışı görünüyor. Burada ne işim var? Yola çıkalı haftalar geçmiş olmasına rağmen bu soru hâlâ peşimi bırakmıyor. Paulo Coelho 1986’da, Fransa’dan İspanya’ya uzanan ve Santiago Yolu adı verilen zorlu yolu yürüyerek aştı. Hacıların Ortaçağ’dan beri yürüdükleri bu yolda Brezilyalı yazarın yaşadıkları, sonradan Simyacı’nın ruh ikizi olarak yorumlanacak Hac’a ilham verdi. Coelho’nun “yeniden doğuşumun hikâyesi” diye nitelediği Hac, yazarın Santiago Yolu’nda yaşadığı serüvenlerin olduğu kadar gerçekleştirdiği iç yolculuğun da öyküsü.

Akra’da Bulunan Elyazması

Ne de olsa kapıyı çalana bütün kapılar açılır.Rica eden, kendisine yardım edileceğini bilir.Teselli eden, vakti geldiğinde kendisinin de teselli edileceğini bilir.Bütün bunlar beklediğin bir anda gerçekleşmese bile sahip olduklarını cömertçe paylaşmanın meyvesini er ya da geç alacaksın. 14 Temmuz 1099… Kudüs… Jerusalem… Yeruşalim… Üç büyük din için de kutsal olan bu şehrin Haçlılar tarafından işgalinin arifesinde yerel halk arasında Kıpti diye anılan adam her yaş ve inançtan insanları şehir meydanında toplar. Ancak dudağından dökülenler beklendiği gibi ertesi günkü çarpışma için hazırlık talimatları değil, insanların yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları alt etmelerini sağlayacak bilgilerdir. Kıpti’ye göre, ölüm böylesine yakınken esas önemli olan, insanın yaşamı süresince tattığı sevgiler, göğüs gerdiği acılar, katlandığı kayıplardır. Ne de olsa yaşam, hakkıyla yaşandığı sürece anlam kazanır. Paulo Coelho Akra’da Bulunan Elyazması’nda Halil Cibran’ın izinden giderek insanı insan yapan değerlerin aradan geçen bütün senelere ve savaşlara rağmen kolay kolay yozlaşmadığını gösteriyor ve günümüzün keşmekeş dünyasına bir umut ışığı tutuyor. Sevgi, birisi gelip anlam katıncaya dek, bir sözcükten ibarettir.

Okçunun Yolu

Her okun uçuşu farklıdır. Bin ok atarsan, bini de sana farklı bir yol gösterecektir: Okçunun yolu işte budur.Ülkenin en mahir okçusu Tetsuya bir köyde mütevazı bir marangoz olarak yaşamını sürdürmekteyken bir gün uzak diyarlardan gelen bir okçu ona meydan okur… Tetsuya bu meydan okumayı kabul ederek okçuluk felsefesini hem yabancı okçuya hem de köyün delikanlılarından birine aktaracaktır.

Paulo Coelho’nun Okçu’nun Yolu’nda dile getirdiği öğreti sadece okçuluğa değil hayatın her alanına uygulanabilecek, yolu nice erdemden geçen bir ilkeler bütünü.

“Kaleme aldığım bu metinde yay, ok, hedef ve okçu aynı gelişim ve sınama mekanizmasının bütünleyici birer parçası.”

Paulo Coelho

Kazanan Yalnızdır

Kazanan Yalnızdır’da Paulo Coelho, On Bir Dakika ve Zahir’de öne çıkan temalara geri dönüyor. İçinde yaşadığımız dünyada, lükse ve ne pahasına olursa olsun başarıya olan bağımlılığımızın, yüreğimizin sesine kulak vermemizi engellediğini anlatıyor bize. Coelho okuru bu defa, kendi deyimiyle Süpersınıf’ın –hayallerin gerçeğe dönüştüğü sinema ve moda dünyasına girebilenlerin– toplandığı Cannes Film Festivali’ne götürüyor. Bu ayrıcalıklı sınıfın bazı üyeleri zirveye ulaşmış ve konumlarını yitirmekten korkar; çoğu insanın, bedeli ne olursa olsun, uğruna her şeyi yapmaya hazır olduğu değerler, yani para, güç ve ün tehlikeye düşer. Kitabın kahramanları bu modern gösteriş dünyasında buluşur: Rus milyoner İgor, Ortadoğulu moda devi Hamid, başrol peşindeki Amerikalı aktris Gabriela, hayatının vakasını çözmeyi uman dedektif Savoy ve başarılı bir mankenlik kariyerinin eşiğindeki Jasmine. Dayatılan türlü hayalin yarattığı kargaşada, kendi kişisel hayalini belirlemeyi ve gerçeğe dönüştürmeyi kim başaracak?

Veronika Ölmek İstiyor

Veronika görünüşte her istediğine sahip, renkli bir yaşam süren, erkeklerle gezip tozan genç ve güzel bir kadındır. Buna karşın bir şeylerin eksik olduğu hissiyle mutsuz bir hayat sürer. Başarısız bir intihar girişiminin ardından kendini bir akıl hastanesinde bulur. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika, bu süreçte başka dünyaların insanlarını tanırken kendi benliğini de keşfetmeye başlar. Paulo Coelho, Bosna ve Slovenya’da geçen, en sevilen romanlarından biri olan Veronika Ölmek İstiyor’da, varoluşumuzun her dakikasında yaşam ile ölüm arasında bir seçim yapıyormuş gibi hissetmemizi istiyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkanları, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalanları ve tüm olumsuzluklara rağmen hayatın sonsuz değerini anlatıyor.

Hippi

1970 yılının Eylül ayında, dünyanın merkezi olma şerefi için yarışan iki mekân vardı: Londra’daki Piccadilly Circus ve Amsterdam’daki Dam Meydanı… 1970 yılının Eylül ayında uçak biletleri ateş pahası olduğundan uçakla seyahat ancak elit kesim için mümkündü. Gençlerden oluşan muazzam bir kitle içinse durum farklıydı. 1970 yılının Eylül ayında dünyaya kadınlar hükmediyordu… Genç hippi kadınlar demek belki daha doğru olur… 1970 yılının Eylül ayında herkesin paranormal güçleri vardı, olmayanlar da sahip olma yolundaydı… 1970 yılının Eylül ayında, yazarlık hayalleri kuran Paulo, özgürlük peşinde dünyayı dolaşırken Karla’yla karşılaşınca ikisinin de yaşamı kökten değişecekti; Peru’nun kayıp şehirleri, Brezilya’nın zindanları, Amsterdam’ın arka sokakları, İstanbul’un çarşıları bir bütünün parçaları haline gelecekti… Paulo Coelho’nun kendi yaşamöyküsüne belki de en yakın eseri Hippi, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan barışçıl bir neslin arayış ve dönüşüm öyküsü.

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Sanat Duvarı

Sanat Duvarı

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir