yazı: Melisa Güller Eylül, birçok insanın okul yıllarında “ilk psikolojik roman” olarak tanıdığı, Mehmet Rauf’un nadide eseri. Eylül, bir psikolojik romandan çok daha fazlası aslında.Üç Aşığın HikayesiEylül’de Suat, Süreyya ve Necip arasındaki aşk üçgeni anlatılıyor. Dönemin bir diğer yazarı Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’sunda da bir aşk üçgeni ve “yasak aşk” durumu söz konusu; ancak …
yazı: Melisa Güller
Eylül, birçok insanın okul yıllarında “ilk psikolojik roman” olarak tanıdığı, Mehmet Rauf’un nadide eseri. Eylül, bir psikolojik romandan çok daha fazlası aslında.
Üç Aşığın Hikayesi
Eylül’de Suat, Süreyya ve Necip arasındaki aşk üçgeni anlatılıyor. Dönemin bir diğer yazarı Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’sunda da bir aşk üçgeni ve “yasak aşk” durumu söz konusu; ancak Eylül’de farklı olarak bahsi geçen “yasak aşk” fiziksel bir seviyeye ulaşılmadan yaşanıyor.
Suat, Süreyya ile bir evliliğin içerisindeyken Necip ile de duygusal bir bağ geliştiriyor ancak bu bağı, adı konulmadan yaşamaya mahkum ediyor kendini, çünkü Süreyya ile olan evliliğini terk etmekten korkuyor.

Aşkın Psikolojisi
Psikolojik roman diye bir romana başladığınızda, hangi psikolojik unsurlara değinilecek diye merak ediyorsunuz. Eylül’de bir “bunalım” söz konusu. Bunu kitabın ilk sayfalarından itibaren anlayabiliyorsunuz. Bunalım yaşayan karakterler, can sıkıntısıyla ve belki de adı konmayan bir depresyonla baş etmeye çalışıyorlar.
Tabii “aşkın psikolojisi” de eserin ana unsurlarından biri. Ortada bir evlilik var; Süreyya’nın Suat için beslediği hisler var, Necip’in Suat için beslediği hisler var, Suat’ın Necip ve Süreyya için beslediği hisler var ve neticesinde bu hisler karmaşasının yarattığı durumlar var.

Üç ana karakterin iç çatışmaları ustaca bir dille anlatılmış Mehmet Rauf’un Eylül’ünde.
“Aşk” adına yazılmış en iyi işlerden biri olarak, aşkın psikolojisini merak edenler için de okuması gerekli bir eser. Nitekim kurgusal bir dünyanın ürünü olsa da, gerçek hayatta da karşılığı olabilecek hikayeleri ve hisleri konu alıyor Eylül.