yazı: Melisa GüllerKorku filmi denilince genelde akla ucuz cgi görüntüleri ve yerli yersiz ‘jump-scare’lerle dolu yapımlar geliyor. Hatta Oscar dediğimiz kurum bile korku filmlerine karşı oldukça sert bir tutuma sahip, öyle ki “yılın filmi” ödülünü almış çok az korku türünde film var. Bu önyargının nasıl ve neden oluştuğunu anlayamasam da henüz, bunu yıkması muhtemel beş …
yazı: Melisa Güller
Korku filmi denilince genelde akla ucuz cgi görüntüleri ve yerli yersiz ‘jump-scare’lerle dolu yapımlar geliyor. Hatta Oscar dediğimiz kurum bile korku filmlerine karşı oldukça sert bir tutuma sahip, öyle ki “yılın filmi” ödülünü almış çok az korku türünde film var. Bu önyargının nasıl ve neden oluştuğunu anlayamasam da henüz, bunu yıkması muhtemel beş korku-gerilim türünde film önerisiyle geldim.
Rosemary’s Baby
1968 yapımı bu kült korku filmi, New York’ta yeni bir daireye taşınan evli çiftin meraklı komşularının hayatına dahil olması sonrasında yaşadıklarını konu alıyor.
2023 yılında izlediğim ve gerçekten korktuğum ilk ve tek film; en son aynı korkuyu 6 yaşında Scream serisinin televizyondaki gösterimini izlediğimde yaşamıştım. Gerçekten tüyler ürpertici ve tabiri caizse deli edici bir hikaye. Üstelik hiç jump-scare içermiyor.

Mother!
2017’de yayınlandığı günden beri tartışma konusu olan bu etkileyici gerilim filmi, bir yazar ve eşinin yeniden inşa ettikleri evde yaşadıklarını anlatıyor.
Film afişi bir klasik haline gelmiş Rosemary’s Baby’e gönderme. Hikayenin de Rosemary’s Baby ile benzerliği var ancak Mother! çok daha farklı bir yöne çekiyor konuyu. İzledikten sonra şaşırıp, anlamakta güçlük çekeceğiniz türden bir film; özellikle dinler ve dini unsurlar hakkında bilgili değilseniz, ancak film bittikten sonra analizlerini incelemenizi öneririm. Kesinlikle son on yılda yapılmış en iyi filmlerden biri ve gelecekte bir klasik olarak anılma ihtimali çok yüksek.

Eyes Wide Shut
Stanley Kubrick’in ölmeden önceki son filmi Eyes Wide Shut, Nicole Kidman ve Tom Cruise
tarafından canlandırılan evli ve çocuklu mükemmel çiftin Noel zamanı başlarına gelen birtakım olayları konu alıyor.
Hiçbir spoiler vermeden konusunu anlatmaya çalıştığım bu film, hem spesifik bazı sahneleriyle hem de müzikleriyle sonsuza kadar aklıma kazınmış olarak kalacak filmlerden. Klasik Kubrick tarzı oldukça detaylar barındıran, hiçbir sahnedeki hiçbir eşyanın boş yere bulunmadığı, yine analizlerinin incelenmesini önerdiğim müthiş bir film.
Midsommar
Ailesini kaybettikten sonra erkek arkadaşı ve onun arkadaşlarıyla İsveç’te gelenekselleşmiş bir festivale katılan Dani ve sonrasında gelişen olayları anlatıyor Midsommar.
Oldukça rahatsız edici sahnelere sahip, midesi hassas olanların bazı kısımları izlemekte zorlayabileceği türden bir film Midsommar. Bunun yanında, klasik korku-gerilim filmlerinin aksine karanlıktan ziyade aydınlıkta çekilen sahneleri ve olay döngüsü kesinlikle ilgi çekici ve şaşırtıcı.

As Above, So Below

Paris’in derinliklerinde araştırmaya çıkan Scarlett ve ekibi, yer altında aradıklarından çok daha fazlasını bulurlar.
Gerektiğinden daha az değer gördüğünü düşündüğüm, çok bilinmeyen ama bilinmeyi hakeden bu film, klostrofobisi olanları zorlayabilecek türden; ama böyle dedim diye klasik bir ‘mağarada kalma/sıkışma’ filmi olduğunu sanmayın; çünkü bu film mağarada sıkışma dışında her şey.
jump-scare*: Bir şeyin, genelde bir sahnenin, kişiyi hareket edecek/yerinden zıplayacak kadar korkutması, genelde korku filmlerinde sahnede aniden yaratık/kişi belirmesi