yazı: Aykut BaşaranShazam Nasıl Ortaya Çıktı?O aklımızda sürekli söylediğimiz fakat adını asla bilmediğimiz o şarkıyı bir mağazada ya da kafede duyduğumuzda hemen hemen hepimizin kullandığı ‘’Shazam’’ uygulamasına dinletip buluyoruz. Peki bu fikir kimin aklına geldi ve bundan yaklaşık 20 yıl önce teknoloji o kadar gelişmemiş iken bu fikre inanıp nasıl hayata geçirdiler, gelin birlikte yakın geçmişe …
yazı: Aykut Başaran
Shazam Nasıl Ortaya Çıktı?
O aklımızda sürekli söylediğimiz fakat adını asla bilmediğimiz o şarkıyı bir mağazada ya da kafede duyduğumuzda hemen hemen hepimizin kullandığı ‘’Shazam’’ uygulamasına dinletip buluyoruz. Peki bu fikir kimin aklına geldi ve bundan yaklaşık 20 yıl önce teknoloji o kadar gelişmemiş iken bu fikre inanıp nasıl hayata geçirdiler, gelin birlikte yakın geçmişe ufak bir yolculuk yapalım…
4 Arkadaş Tek Güç!
1999 yılında hem yarı zamanlı çalışan hem de okuyan Chris Barton, okuldan arkadaşları Philip Inghelbrecht ve Dhiraj Mukherjee ile günün yorgunluğunu atmak için oturup muhabbet ediyorlardı. Her zaman için akıllarında iş fikirleri vardı fakat hiçbirini hayata geçirmemişlerdi. Ama o gün otururken farklı bir şey yaşandı. Oturdukları barda o dönemlerin popüler rock grubu The Offspring’in ‘’Self Esteem’’ şarkısı çalıyordu. Bu grubun sıkı takipçisi olan Barton bütün şarkılarını ezbere bilse bile şarkının adı bir türlü aklına gelmiyordu. Arkadaşlarına sordu onlar bilmiyorlardı. Çevreye yöneldi ve nihayet bir kişi şarkının hangi şarkı olduğunu söylediler. İşte Shazam fikrinin doğduğu an bu andı..
İlk Atılım!
Bu arkadaşların aklına gelen bu fikir ile radyo istasyonuna bir yazılım kurarak, çalan şarkıları ismini merak eden kullanıcılara SMS olarak gönderdiler. Fakat bu sistem kullanım açısından biraz problemliydi. Barton ‘’Kullanıcılar radyoların listelerinde olmayan şarkıları merak ederlerse?’’ sorusunu ortaya attı. Bu sorunun üzerine işin içine biraz daha teknoloji katmaya karar veren gençler, en iyi yolun telefonların mikrofonlarından gelen sesi dinletilerek şarkının adını bulunması olduğuna karar verdiler. O dönemki teknolojinin seviyesi buna izin vermemişti. Gelen seslerin kalitesi çok düşük ve net değildi. Algoritmalarla bu sorunu çözebileceklerini düşünen genç girişimciler, ekiplerine yazılımcı olan Avery Wang’i aldılar.
Bu Problemler Girişime Çağ Atlatacak!
İnteraktif ses tepkimesi (IVR) sistemini araştıran ekip, ses çözcücü (voice encoder) üzerine çalıştılar ve sonunda sistem mükemmel çalışıyordu. Genç girişimciler, geliştirdikleri sistemin prototipini alarak yatırımcıların kapısını çalmaya başladılar. Fikir olarak o dönemlerde görülmemiş ve gerçekten umut verici bir projeydi. Yaklaşık olarak 110 yatırımcıya gittiler. 1 milyon dolarak ihtiyaçları vardı, takvimler 2000’i gösteriyordu ve internet krizi (Dot-com) balonu patlamıştı. Hiçbir yatırımcı teknolojiye yatırım yapmak istemiyordu. Fakat 1 kişi bu projeye destek vermeyi kabul etmişti o kişi de Simon Murdoch’tu.
Artık Projeyi Hayata Geçirebileceklerdi
Seri a yatırımlarını (1 milyon dolar ve üstü, 2 ila 10 milyon dolar arası) 2001 yılında alan genç girişimciler, takvimler 2002 yılını gösterdiğinde ‘’2580’’ adındaki şirketi hayata geçirdiler. 2580’in çalışma mantığı şu şekildeydi; Kullanıcılar 2580’i arıyor, telefon açıldığında ortamda çalan müziği 30 saniye boyunca dinletiyorlardı. Daha sonrasında bulunan şarkının ismi kullanıcılara SMS olarak gönderiliyordu. Bu hizmetin ücreti ise 0,50 pound idi.
