Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

Tolgahan Çoğulu İle Röportaj: “Öğrenerek ve üreterek yaşayabilen bir insanım.”

Röportaj: Dilara YiğitAkademisyen sevgili Tolgahan Çoğulu ile “Microtonal Gitar ve Müzik” üzerine yapmış olduğumuz bu röportajda kendisinin önemli tespitleri oldu. Tatlı dili ve hoşgörülü cevaplarından dolayı kendisine teşekkür ederiz. Tam da müzikte her şey bitti denilirken ‘’Mikrotonal Gitar’’ ile müziğe yeni bir boyut kazandırdınız. Bu fikri sizde uyandıran şey neydi? Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Gitar Topluluğu’nda yıllar …

Röportaj: Dilara Yiğit

Akademisyen sevgili Tolgahan Çoğulu ile “Microtonal Gitar ve Müzik” üzerine yapmış olduğumuz bu röportajda kendisinin önemli tespitleri oldu. Tatlı dili ve hoşgörülü cevaplarından dolayı kendisine teşekkür ederiz. 

Tam da müzikte her şey bitti denilirken ‘’Mikrotonal Gitar’’ ile müziğe yeni bir boyut kazandırdınız. Bu fikri sizde uyandıran şey neydi? 

Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Gitar Topluluğu’nda yıllar boyunca gitar ve Anadolu halk müzikleri ilişkisini tartışmış ve çeşitli denemeler yapmıştık. 2000 yılında “Yerel Ezgilerin Gitarla Yorumlanması” başlıklı panelin moderatörüydüm ve panele Erkan Oğur, Bekir Küçükay ve Melih Güzel katıldı. Panel sonrasında Erkan Oğur’a perdesiz gitarıma bağlama perdeleri sardırdığım ilk mikrotonal gitarımı göstermiştim. Ama bu gitarda ne yazık ki denemeler yapmadım. 

İTÜ MİAM’da Yüksek Lisans yaparken mikrotonal gitar tarihi hakkında kapsamlı bir araştırma yapmıştım. Grammy ödüllü John Schneider sayesinde 1970’li yıllarda başlayan bir repertuar mevcuttu ama yeni bir gitar ekolünden, stilinden bahsedemeyeceğimiz kadar azdı. Ben de Erkan Oğur gibi yerelden beslenerek yeni bir gitar repertuarı yaratabileceğim bir gitar tasarımı arayışına girdim ve gitar yapımcıları Rene Lacote ve Walter Vogt’un tasarımlarını geliştirerek “Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar”ı tasarladım. Prof. Şehvar Beşiroğlu danışmanlığında bir proje yazdım. Gitarı İstanbul Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi destekledi. Gitar yapımcısı Ekrem Özkarpat gitarı yaptı. 

Çığır açan fikirlerinizle uluslararası çapta çeşitli ödüller elde ettiniz. Müzik konusundaki bu üretkenliğinizde en büyük esin kaynağınız nedir? 

En büyük esin kaynağım öğrenmek ve üretmek tutkusu. Öğrenerek ve üreterek yaşayabilen bir insanım. Bu tutku müzik ve gitar sevgisi ile birleşince ortaya güzel sonuçlar çıkabiliyor. Müzikten başka edebiyat da beni çok besler. Roman çok okurum ve dinlerim. Bana ilham verir Tanpınar, Pamuk, Murakami, Le Guin, Mungan, Atay gibi yazarlar. 

“Otomatik Mikrotonal Gitar” üzerinde ortalama 7 senedir çalışıyorsunuz. “Otomatik Mikrotonal Gitar” ın “Mikrotonal” ve “Lego Mikrotonal Gitar” ile arasındaki fark nedir? “Otomatik Mikrotonal Gitar” da ne gibi değişiklikler yapmayı planlıyorsunuz? 

Otomatik mikrotonal gitar, bence mikrotonal gitar tarihinin son noktalarından biri. Bir düğmeye basıyorsunuz ve birkaç saniyede istediğiniz tonda istediğiniz ses sisteminde perdeleriniz hazır oluyor. Selçuk Keser ile ilk prototipimizi dünyaya tanıttık. Ancak proje 1 senedir durdu. Buradan duyurayım, yeni fikirlere, yeni enerjilere, bu projeye inanan insanlara kapım açık. Gelin yeni bir tasarımla dünyadaki ilk 6 telli otomatik mikrotonal gitarı yapalım. Biz yapmazsak başkaları önümüzdeki 10 sene içinde zaten yapacak. Umarım biz yaparız.  

Hakkınızda çıkan en ilginç haberlerden birisi de Japon milyarder Yusaku Maezawa ile Ay’a seyahat etmek için gönüllü olmanız. Bu bağlamda yayınladığınız videodan da yola çıkarak böyle bir projenin hayata geçirilmesinde sanatsal anlamda beklentiniz nedir?  

Evet, bu projeye aday olmuştum ama seçilmedim. Maezawa, Elon Musk’ın 2023’te aya gidecek SpaceX roketindeki 8 bileti satın aldı ve sanatçıları götüreceğini açıkladı. Ama sonra fikrini değiştirdi, herkesin başvurabileceğini belirtti. Mikrotonal gitar ile dünyaya bakarken rokette birşeyler çalmak isterdim.  

Pek çok farklı enstrüman olmasına rağmen çalışmalarınız genelde gitar üzerine yoğunlaşmış durumda. Neden farklı bir müzik aleti değil de gitar? 

Ben 12 yaşından beri gitar çalıyorum ve gitarı seviyorum. Bağlama ve tanbur dersleri alıp bu çalgıları biraz öğrendim ama kendimi ifade edebildiğim çalgı gitar ve bu böyle devam edecek.  

Müzikle ilgilenen yeni kuşaklar için deneyimlerinizden hareketle verebileceğiniz en önemli tavsiye nedir? 

Gitaristlere tavsiyeler vereyim. 21. Yüzyılda bir gitariste birçok farklı gitar türünü ve akraba telli çalgıları biraz öğrenmesini öneriyorum. İTÜ TMDK’da öğrencilerimize temel olarak klasik gitar ve mikrotonal gitar öğretiyoruz. Belli bir temelden sonra öğrenciyi elektro, akustik, Flamenko, perdesiz, caz, fingerstyle gitar ve bağlama ve tanbur öğrenmesi konusunda  motive etmeye çalışıyoruz. Belli bir temeliniz varsa bahsettiğim gitar türlerine ve çalgılara birer ay verirseniz kendi gitar tarzınızı yaratabilirsiniz. 

Pandemi ile beraber sosyal mecraların ve elektronik iletişim araçlarının hayatımızda ne kadar büyük bir yeri olduğunu gördük. Bu süreçte çeşitli platformlar üzerinden değerli sanatçılarla bir araya geldik. Pandeminin sizin üzerinizde ne gibi etkileri oldu? Şu anda katıldığınız konser ve festivallerden de yola çıkarak neler söyleyebilirsiniz? 

Pandemide çalışma düzenimi hiç bozmadım, hatta artırdım. Böylelikle kafamda olan yüzlerce projeden bazılarını daha hızlı yapıp paylaştım. Sinan Ayyıldız ile “Amorphous” adlı EP’imizi ve “Boomerang” single’ımızı çıkarttık. 6 tane klip çektik. Pandemi sürecini verimli geçirdim. Tabii üniversitede kadrolu bir öğretmen olmasam ne yapardım bilmiyorum. Türkiye’de müzisyen olmak çok zor. 

Womex 2021’de Türkiye’yi temsil ettiniz. Bu temsilin kariyeriniz ve Türkiye açısından önemi sizce nedir? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Sinan Ayyıldız ile Womex’e 2021’de seçilen Türkiye’den tek grup olmamız bizi çok mutlu etti. Porto’da güzel bir konser verdik. Dünyanın en büyük dünya müziği fuarı olduğu için bir çok müzisyen ve organizatör ile tanıştık. Yurtdışı konserlerimiz arttı.  

Günümüzün tartışmalı konularından birisi de ‘’Müzikte kitlelere mi yoksa duygulara mı ulaşmak daha önemlidir?’’ Siz bu durumu ne şekilde ele alıyorsunuz?  

Ben sevdiğim müziği yapıyorum. Dinlediğimde keyif aldığım müziği yapıyorum. Gerisi beni ilgilendirmiyor. Eğer benim keyif aldığım müziği kitleler dinleyip layklıyorsa ne mutlu bana. Kitleler için müzik yapmak istesem vokalistlerle çalışırdım ama yıllardır enstürmantel müzik yapıyorum. Daha bu sene vokalistlerle bir şeyler yapmaya başladım. Sevgili Evrencan Gündüz ile iki kısa video yaptık. Geçenlerde de İngiliz şarkıcı ve besteci Maddie Ashman ile bir King Gizzard coverı yaptık. Çok hoşumuza gitti. Devam edeceğiz. Vokal ve gitar ikilisi çok güzel. Vakit buldukça yeni projeler yapmak isterim. 

Georgia Tech Üniversitesi Margaret Guthman Müzik Enstrümanları Tasarımı Yarışması’na katıldınız. Finalde Aşık Veysel’den “Kara Toprak” ve “Fidayda” ile hem Jüri hem de seyirci ödülünü aldınız. Buradan hareketle Anadolu Müziği’ne verdiğiniz önemi görebiliyoruz Anadolu Müziği’ndeki çok sesliliği “Microtonal Gitar” açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Mikrotonal gitar ile düzenlenebilecek binlerce Anadolu halk şarkısı var. Çok şanslı hissediyorum bu coğrafyada doğduğum ve yaşadığım için. Şu an mikrotonal gitar metodunu yazıyorum ve makamsal çok seslilik konusundaki fikirlerimden metotta bahsediyorum. 2016’dan beri düzenlediğim mikrotonal gitar yarışmalarında 48 beste ve düzenleme ödül aldı ve her bir eser makamsal çokseslilik konusunda bir yaklaşım sunuyor. Sonsuz bir konu. Her yeni düzenleme ve beste beni çok heyecanlandırıyor.   

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Sanat Duvarı

Sanat Duvarı

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir