Join the Club

Get the best of Editoria delivered to your inbox weekly

İdeal Sahnenin Ardında: Michael Haneke

yazı: Mehmet Berkan Erdemir "İdeal sahne, seyirciyi kafasını çevirmeye zorlayan sahnedir" Michael Haneke Kimdir?1942- Almanya doğumlu, Avusturyalı yönetmen. Üniversite öğrenimini psikoloji ve felsefe dallarında yapmıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra televizyon için çalışmalar yapıp 46 yaşında ilk filmi olan, duygusal buzlaşma üçlemesinden, Der siebente Kontinent/ The Seventh Continent filmini çekmiştir. İlk filminden bu yana sosyoloji drama ve psikoloji, filmlerinde yoğun bir …

yazı: Mehmet Berkan Erdemir

“İdeal sahne, seyirciyi kafasını çevirmeye zorlayan sahnedir” 

Michael Haneke Kimdir?

1942- Almanya doğumlu, Avusturyalı yönetmen. Üniversite öğrenimini psikoloji ve felsefe dallarında yapmıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra televizyon için çalışmalar yapıp 46 yaşında ilk filmi olan, duygusal buzlaşma üçlemesinden, Der siebente Kontinent/ The Seventh Continent filmini çekmiştir. İlk filminden bu yana sosyoloji drama ve psikoloji, filmlerinde yoğun bir şekilde hissedilir. 

Filmlerinde, korku bize dışarıdan saldıran bir şey değil, sessiz hayatımızın bir parçasıdır. Aile ve toplum yapısını eleştirilecek her yönünden sert bir şekilde eleştirip, izlemesi en zor halinde bize sunar. Hiç beklemediğiniz bir anda çarpıcı bir şekilde suratınıza vurulan şiddeti takip eden uzun ve sessiz sekansları, insanların kendilerine vurmayan şiddete kayıtsız kalmaları, bizim de o insanlar gibi olmamız, empatimizi arttırarak derin ve üzücü bir rahatsızlık verir. 

Haneke’nin imza hareketlerinden biri olduğunu düşündüğüm, televizyon kullanımı, benim aklımı çokça yormaya sebep olmuştur. Örneğin; 

Funny Games – 1997 

Kısaca, Georg, Anna ve oğulları Georgie haftasonu tatili için göl kenarındaki tatil evlerine giderler. Bu tatil Paul ve Peter isimli iki genç tarafından ziyaret edilir. 

Bir sahnesinde, arkada dönen tüm şiddeti göstermek yerine, televizyonda gösterilen araba yarışını izletir. Filme derinlik katıp gerçek hayata daha çok bağladığını düşünüyorum, eğer biri tarafından kaçırılıp işkence görecek olursanız, siz hariç herkesin hayatı normal bir şekilde akmaya devam edecek ve o televizyon siz kapatmadığınız sürece sesli bir şekilde birilerini eğlendirmeye devam ediyor olacak. 

Amour – 2012 

Kısaca, 80’lerinde emekli ve eğitimli iki müzik öğretmeni olan Georges ve Anne’ın huzurla geçirmek istedikleri sayılı günleri. 

Üst-orta sınıf mensubu çiftimiz bir sahnede, Ortadoğu şiddetine televizyondan bakıp geçer, Funny Games filmine nazaran bu sefer şiddet televizyondadır ve şiddete kayıtsız kalınır, özetle eğer şiddete maruz kalıyorsanız ve medya bunu yansıtıyorsa, birileri sıcacık evinde sizin katlandığınız şiddete kayıtsız kalacaktır.

İmza hareketlerinden bir başkası da size şiddeti göstermemektir.  

“Gösterilmeyenin, izleyicinin kendi hayal gücüyle ortaya çıkardığı şeyin gösterilen şeyden daha çok güçlü olabileceğini düşünüyorum.” – Michael Haneke. 

Eğer şiddeti biz hayal edersek, hayal gücümüz fobilerimizden beslenip bize en korkunç halini gösterir, bu da Haneke sinemasının daha katlanılmaz ve gerçekçi olmasını sağlar 

Bültenimize Katılın

Bu yazıyı beğendiniz mi? Aylık bültenimize bayılacaksınız.

Sanat Duvarı

Sanat Duvarı

Yorumlar

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir