Bütün Dünyanın Sevdiği Bir İsim: Lady Diana 

Yazı: Nilsu Kul

Hepimiz Lady Diana Spencer’a karşı bir sempati besliyoruz.Özellikle sosyal medyada Diana’nın hala konuşuluyor oluşu bunun kanıtı dahi sayılabilir. Peki, hepimizin gönlünde taht kuran Lady Diana aslında kim, nasıl hala konuşuluyor? Bugün sizlere Galler Prensesi Diana’nın hayatı hakkında merak edinlenleri derledim. Keyifli okumalar dilerim.

Lady Diana Spencer Kimdir?

Diana’nın asıl adı Diana Frances Spencer’dır. 1 Temmuz 1961’de İngiltere Norfolk’taki Sandringham yakınlarında doğdu. İngiltere’de soylu sınıfın bir üyesi olarak dünyaya geldi. 

Diana ilk olarak bir kolejde eğitim aldı. Ardından 1974’ten itibaren Kent bölgesinde yatılı okulda okudu. 1977’te burayı terk ederek İsviçre’de bir okula kaydoldu, ertesi yıl bu okulu da bıraktı.

Okul sonrası Londra’da dadılık yaptı. Bir anaokulunda asistanlıkla devam etti. Bu sırada Galler Prensi Charles ile arkadaşlıklarının ciddi bir hal aldığına dair söylentiler de yayıldı. Hayatı artık basının önünde yaşanmaya başlanmıştı bile.

24 Şubat 1981’de Prens Charles ve Lady Diana Spencer, nişanlandı. 29 Temmuz 1981 tarihinde ise “Yüzyılın Düğünü” olarak bilinen düğün gerçekleşti. Yani Diana ile Charles resmen evlendi. Tören televizyonlarda yayınlandı vebütün dünyadan milyonlarca kişi tarafından izlendi. Bu evlilikte Galler Prensesi Diana ile Prens Charles’ın William ve Harry adında iki oğulları oldu.

Bu gösterişli evlilik 15 sene sürdü. Geçen 15 yıllık sorunlu ve kaotik evliliğin ardından Prenses Diana ve Prens Charles ayrıldı.

Nasıl Bu Kadar Çok Seviliyor?

Lady Diana İngiliz kraliyet ailesine aykırı yaşam tarzıyla da çok konuşuluyordu. Çocuklarını saraydaki dadılar değil de kendinin büyütmesi, onların eğitiminde okul olarak devlet okullarını tercih etmesi kendisinin kraliyet ailesinden biri değil de hala halktan biri olduğunu insanlara göstermişti.

O zamanlar AIDS virüsüne sahip insanların eli sıkılırsa hastalık dokunan kişiye de bulaşır gibi bir düşünce vardı. Diana bu görüşün karşısında olarak Londra’da bir hastanede yalnızca HIV ve AIDS ile ilgilenen bir birim kurdu. Daha da önemlisi Diana basının karşısında AIDS’li birinin elini sıktı.

Afrika’ya yardımlarda bulundu ve sık sık orayı ziyaret etti.Guardian gazetesine göre Prenses Diana yüzyılın en gerçek kraliye mensubuydu. Yaptığı yardımlarla, halka karşı duruşuyla tam anlamıyla bir prensesti. Hatta Prens Charles’dan daha çok ünlüydü.

Ölümü ve Sonrasındaki Soru İşaretleri

O dönem Diana ve erkek arkadaşı Dodi Al Fayed Akdeniz’de bir yat tatiline çıktı. Fakat paparazzilerden rahatsız oldular ve Paris’e döndüler. Dodi Al Fayed’in babasının oteline gittiler. Sonrasında o gece Dodi Al Fayed’in apartmanına gitmek için yola çıktılar. Onları bekleyen paparazzilerden kaçmak için şoför Henry Paul yolu karıştırdı ve bir tünele girdi. Aslında yolu karıştırmadığını bu bilginin asılsız olduğu da söyleniyor fakat kayıtlara bu şekilde geçmiş. Girdiği bu tünelde kaza yaptılar, şoför Henry Paul ve Dodi Al Fayed kaza yerinde öldü. Diana hastaneye kaldırıldı. 31 Ağustos 1997’de Hastanede Diana da hayatını kaybetti.

Ölümünün arkasından birçok soru işareti bıraktı. En yakın hastaneye gitmek yerine 1.5 saat uzaklıktaki hastaneye gitmiş olması, şoför sarhoş diye kayıtlara geçmesi fakat şoförün sarhoş olmaması gibi arkasından birçok açığa çıkması gereken konu kaldı.

Kaza mı suikast mi sorusu da hala insanları düşündürmekte.Ancak Diana’nın ölümünden 3 yıl sonra onun her anını fotoğraflayan fotoğrafçı James Andason’ın yanmış arabasında ölü bulunması, kraliyetin Diana’ya suikast düzenlediği iddiasını daha da güçlendirdi.

Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, Diana bir röportajında insanların kalplerinin kraliçesi olmak istediğini söylemişti. Şu anda tam olarak insanların kalbinin kraliçesi!